20.12.2020
Almanya’ya resmi olarak 1961 yılında başlayan göç yakında altmışıncı yılına girecek. Almanya’da Türk işçi göçünün 60. yıldönümünü yaşayacağımız 2021 yılında, ister istemez kişisel ve toplumsal bir hesaplaşma yapılacaktır. Ülke sınırlarının dışına geçici çalışmak üzere giden bir avuç insandan yaklaşık üç milyon kişiye, tamamı Türk vatandaşı olan misafir işçiden Türk asıllı bir milyonu aşkın Alman vatandaşına ulaşmamıza rağmen bu insanlar, “Gurbetçi” veya “Almancı” sıfatından bugün bile kurtulamadılar.
28.07.2020
Almanya denildiğinde akla ilk gelen herkese göre değişebilir. Benim aklıma ilk gelen toplumbilimin (sosyoloji) anavatanı olmasıdır. Toplumbilim yabancı dilden aktarımıyla sosyoloji denilince birçok tanım, birçok terim ve birçok kuramın yanında birbirlerinden etkilenmesine rağmen birbirleriyle çelişen düşüncülere sahip bilim insanları gelir. Tanınmış birçok sosyoloğun Alman’ya da yerleşik olması ve çalışmalarını Almanca olarak yayınlamış olması nedeniyle de Almanya bana göre sosyolojinin anavatanıdır.
28.07.2020
Almanya denildiğinde akla ilk gelen herkese göre değişebilir. Benim aklıma ilk gelen toplumbilimin (sosyoloji) anavatanı olmasıdır. Toplumbilim yabancı dilden aktarımıyla sosyoloji denilince birçok tanım, birçok terim ve birçok kuramın yanında birbirlerinden etkilenmesine rağmen birbirleriyle çelişen düşüncülere sahip bilim insanları gelir. Tanınmış birçok sosyoloğun Alman’ya da yerleşik olması ve çalışmalarını Almanca olarak yayınlamış olması nedeniyle de Almanya bana göre sosyolojinin anavatanıdır.
10.06.2020
Kovitizm bugüne kadar duymadığımız bir ideoloji ancak bu gidişle salgın sadece insan sağlığını korumak değil, çok farklı bir sürece doğru gitmektedir. ‘’izm’’ ler hakkında literatürde, ‘’sosyal ve ekonomik alanlarla ilgili sonları “İZM” le biten doktrinler (öğreti) yada düşünce akımları’’ denmektedir. En bilinenleri sosyalizm, komünizm, faşizm, marksizm, emperyalizm vb. leridir. Peki Covid19, Türkçe yazım ile Korona Virüsü nasıl bir doktrin olabilir, ya da nasıl bir düşünce akımına yol açabilir? Bunu anlamak için bu hikayenin başına dönmek gerekiyor.
20.02.2020
Yüzyıllar boyunca insanoğlu kimlik konusunda çok kafa yormuştur. Eğer yapay zeka ya da robot-insan türü melez bireyler gelecek yüzyıllara hakim olmaz ise, insanlar kimliği hakkında hep merak içinde olacak gibi görünüyor. Kuramsal olarak baktığımızda doğduğumuz anda edindiğimiz bazı statüler var.
07.01.2020
İleri yaştaki insanlar genç yaşta vefat edenleri görüp hayatlarından memnun olabilir. Ancak belli bir dönemden sonra hayat yaşayan için yük olmaya başlamaktadır. Yaşlılığa bağlı, işitme kaybı, göz hastalıkları, yürüme zorluğu, unutkanlığın artması, denge bozuklukları gibi sıkıntıları belli bir yaşa gelen çoğu kişi yaşar. Bu durum etnik kökene bağlı olmaksızın bütün yaşlılar için yaşanılan bir gerçektir.
12.12.2019
Değerli Okurlar,
Almanya başta olmak üzere Avrupa'da yerleşik Türkleri, 1986 yılında, Prof.Dr. Tahir Özgü'nün vermiş olduğu görevle birlikte tanıdım. Bundan yaklaşık otuzbeş yıl önce yaşanan bu tanışma öyle bir tanışmaydı ki, bu görev öyle bir görevdi ki, bugün bile Avrupalı Türklerin eğitim ve öğretimi hususunda kendimi sorumlu hissetmekteyim.
25.11.2019
Belli bir yaşı geçenler hazan mevsimi gelince ölümü daha fazla düşünür oluyor. Gençler için çok uzak olan bu düşünce orta yaşı geçmeye, okul arkadaşlarının bazılarını kaybetmeye başlayınca Hayat nedir? Ben kimim? Neden bu mücadele demekten kendini alamıyor insan.
Hayat nedir?
09.11.2019
Almanya'da Türkçe derslerinin başlamasının 50. Yılı olması münasebetiyle son günlerde çeşitli toplantılar yapılmakta olup, beklentiler ve gerçekler üzerine alan uzmanları değerlendirmeler yapmaktadır. 1986 yılından bu yana Avrupalı Türklerin eğitim ve öğretim düzeylerinin yükseltilmesini misyon edinen biri olarak, Avrupa’da Türkçe ve Türk Kültürü öğrenimini sorunlarımızın ilk sırasına yerleştirmekteyim.
18.10.2019
Dünya’nın son beşyüz yılına şöyle bir baktığımızda, güç odaklarının doğudan batıya doğru önemli bir değişim geçirdiğini görmekteyiz. Dünya 01.01.1500 ile 31.12.1999 yılları arasında çok önemli değişimler yaşamıştır. Tüm bu değişimler Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında Doğu Roma İmparatorluğu’nun Başkenti Konstantinopolis’i ele geçirip; Doğu Roma İmparatorluğu’nu tarih sahnesinden silmesiyle mümkün olmuştur.