16.12.2021
Yaklaşık olarak iki hafta sonra yeni bir yıla gireceğiz. Ama maalesef yeni yıl için Türkiye olarak beklentilerimiz ve umutlarımız çok az. İktidarın yalanlarla dolu hayal tacirliğini bir yana bırakırsanız, bu tespit bir karamsarlığın değil, gerçekçiliğin ifadesidir. Bu durum ilk kez bu yıl yaşanmıyor. Geçen yıl da bir önceki yıl da aynı şeyler oldu! Yıllar içinde değişmeyen tek gerçek aynı iktidarın Türkiye’yi yönetiyor olması ve iktidarın yönettiği her alanda kötüleşmenin artarak devam edip sonuçlarının dayanılmaz boyutlara ulaşmasıdır.
11.12.2021
Amiraller Duyurusu için hazırlanan iddianame, gerçekten tam bir hukuk skandalı. Bu sadece bu köşenin yazarının değil, iktidarın kontrolündeki devlet aygıtı içinde olmayan saygın hukukçuların, baro başkanlarının, bilim insanlarının, siyasetçilerin ve yurtseverlerin değerlendirmesi.
07.12.2021
Bugün (7 Aralık 2021), Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100’üncü yıldönümünü idrak ediyoruz ve kutluyoruz. Kilis, Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) sonunda İngilizler tarafından 6 Aralık 1918’de işgal edilmiştir. İngilizler yerlerini 22 Ekim 1919 tarihinde, 16 Mayıs 1916 tarihli Sykes-Picot gizli anlaşması gereğince Fransızlara bırakmışlardır.
01.12.2021
Ekonominin milli güvenlik sorunu olarak kabul edilip, Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) görüşülmesi; iktidarın ne kadar çaresiz durumda olduğunu ve görevde kalabilmek için yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını gösteriyor. Yaklaşan seçimler nedeniyle ekonomi, iktidar için adeta beka sorunu. Türkiye için beka sorunu ise bizatihi iktidarın kendisi! Zaman-mekân koordinasyonunu kaybeden, gerçeklikle bağını koparan, neden-sonuç ilişkisini yitiren iktidarın Türkiye için iyi şeyler yapabilmesi artık mümkün gözükmüyor.
25.11.2021
16 Nisan 2017’de yapılan halk oylaması sonucunda gerçekleştirilen anayasa değişikliği ile Türkiye’de başkanlık sistemine geçildi. Her ne kadar resmi adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olsa da gerçekte bu bir tip monarşi, yani tek adam yönetimi idi. Dünyada eşi ve benzeri olmayan nev’i şahsına münhasır bir sistemdi. Çünkü başkanlık sisteminin demokratik olabilmesi için denge ve kontrol mekanizmalarının olması gerekirdi. Ayrıca parlamenter sisteme göre daha da keskin kuvvetler ayrımına (yürütme, yasama, yargı) ihtiyaç gösterirdi.
06.11.2021
Bir şeyin zafer mi yoksa hezimet mi olduğu nereden baktığınıza göre değişir. Örneğin Birinci Dünya Savaşı (1914-1918), sonuçları itibarıyla Osmanlı için hezimet, İtilaf Devletleri için ise zaferdi. Bu konunun belirlenen hedeflerle de çok yakından ilgisi var. Eğer başlangıçta belirlenen hedeflere ulaşmışsanız, bunu bir başarı veya daha abartılı şekli ile zafer olarak değerlendirmeniz ve kitlelere satmanız mümkündür.
07.02.2021
Geçenlerde Karadeniz Ereğli’de Gazi Alemdar Müze Gemisi’nde, Alemdar Gemisi’nin kahraman denizcilerinin 100 yıl önce yazdığı destanı anmak için bir tören yapıldı. Ne yazık ki törende yoktuk, daha doğrusu davetli değildik. Böyle bir tören olduğunu başta Karadeniz Ereğli’den olmak üzere bizi arayanlardan öğrendik. Soruyorlardı; “Alemdar’ı sen yaptın, niçin yoktun?” diye!
03.02.2021
Dün (2 Şubat 2021) İstanbul Anadolu Adliyesi’nde, Hulusi Akar’ın 28 Nisan 2017 tarihinde yazdığım “Deklanşöre Kim Bastı?” başlıklı yazımla ilgili olarak Askeri Ceza Kanunu 95/4 gereğince hakkımda açtırdığı davada Savcı beraat istemesine rağmen ceza aldım. Normalde beraat etmem lazımdı! Ortada suçun zerresi bile yoktu! Fakat yargının üzerinde çok ama çok ağır vesayet vardı.
21.01.2021
Dış politika adeta bir satranç oyunu gibidir. Hatta satranç oyunundan da zor ve karmaşıktır. Zorluğunun nedeni ise çok sayıda oyuncunun olması ve oyuncular arasında güçler eşitliğinin olmamasıdır. Ayrıca dış politikada satranç oyunundaki gibi herkes sırayla hamle de yapmaz. Kimisi birbiri peşi sıra 5 hamle yapabilirken, rakibi belki sadece bir hamle yapabilme fırsatını bulabilir. Bu satranç oyununda başka oyuncularla güçlerinizi birleştirerek kısa veya uzun soluklu hamleler de yapabilirsiniz.
17.01.2021
Geçtiğimiz Perşembe akşamı, Halk TV’de Gökmen Karadağ’ın yönettiği Açıkça Programı’nda tehlikeyi hem yakın dönem hem de seçimlere yönelik olarak dilimizin döndüğünce ve kafamızın yettiğince anlatmaya, demokrasimizin ve iç barışımızın geleceği açısından katkı sağlamaya çalıştık.