Açıklamada, Suriye'de halkın 9 yıl önce meşru talepler için sokağa çıktığını ancak Esed rejiminin bu taleplere şiddet, keyfi tutuklama ve işkencelerle karşılık verdiği belirtilerek, bu krizde 11 milyon kişinin yerinden edildiği, 500 bin kişinin ise hayatını kaybettiği ifade edildi.
Rejime; hava saldırıları, varil bombaları ve kimyasal silahla sivilleri hedef almaması çağrısında bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Terörle mücadele asla uluslararası insan hakları hukukunun ihlal edilmesini ve çatışmaların devam etmesini meşrulaştıramaz. Esed, Rusya ve İran'ın İdlib'e yönelik düşüncesizce saldırıları, tıbbi ve insani altyapıların yıkımına ve buralarda çalışanlarla sivillerin ölümüne neden olduğundan sadece acıları arttırıyor ve benzersiz bir insani krize neden oluyor."
Esed rejiminin, Rusya ve İran'ın desteğiyle İdlib'de başlattığı saldırılarda 1 milyon kişinin yerinden edildiği hatırlatılan açıklamada, en son İdlib konusunda Türkiye ile Rusya arasında varılan ateşkesin devamı ve ülke çapında bunun sağlanması gerektiğine vurgu yapıldı.
Açıklamada, Suriye'de insani yardım yapmaya devam edeceklerine işaret eden ülkeler, siyasi çözüm için güvenilir bir süreç başlamadan ülkenin tekrar inşası için herhangi bir yardım yapmayacaklarını belirtti.
Esed rejiminin neden olduğu insanlık krizinin hesabının sorulması konusunda çaba gösterileceği ifade edilen açıklamada, insanlığa karşı suç ve savaş suçlarına karışmış kişilerin yargılanmasının sağlanacağı kaydedildi.
Değişen dünyada dengeler yeniden kurulurken ülkelerin savunma...
