2020 yılına İran’lı komutan Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile girmiştik. 2021’e de ABD Hava Kuvvetleri gazisi Ashli Babbitt’in, kongre baskını esnasında öldürülmesiyle girdik. Maalesef yeni yıllara, yeni ölümlerle girmeye devam ediyor dünya.
Her iki mevtanın da ortak yanı, üniforma giymiş ve siyaset uğruna canlarını vermiş olmaları. Siyaset kurumu böyledir işte, yanlış yaptığında ilk ceremesini askerler çeker. Her ülkenin tarihi, hatalı alınan siyasi kararlar neticesinde hayatını kaybetmiş üniformalı insanlarla doludur.
ABD’de yaşananları görünce, bir yıl geçmeden “Süleymani’nin ahı tuttu.” diyesi geliyor insanın. ABD’nin ülkeleri gerçek demokrasi için değil, kendi çıkarlarına göre dizayn etme politika yanlışlığı, bumerang etkisiyle kendisini vurmaya devam ediyor. 6 Ocak 2021’de yaşananlar, 11 Eylül 2001’den ders çıkarılamadığının bariz bir göstergesidir. Küreselleşmiş dünyada, en büyük güç sizde olsa bile, sadece kendi çıkar ve menfaatine göre hareket edenler, yalnız kalmaya ve başarısızlığa mahkumdurlar.
Demokratik yönetimlerin etkin olduğu, önce kendi halkının, sonra da tüm dünyanın ortak çıkar ve menfaatlerini düşünen liderlerin iktidarda olduğu, otokratik lider, ülke ve yönetimlerin hızla değiştiği, dönüştüğü veya iktidarlarını devrettiği yaşanabilir bir dünya yaratabilecek miyiz acaba?
Umarım olur.
