Demokrasilerde, siyasetin ana amacı halka hizmettir.
Halk, kendine hizmet edeni el üstünde tutar ve kendi adına kullanılacak iktidarı, beğendiği, desteklediği siyasi otoriteye teslim eder.
Seçim yoluyla iktidarı teslim eden halk, siyasi otoritenin icraatlarından memnun olmazsa, yine seçim yoluyla, verdiği iktidarı geri alır.
Bu yüzden demokrasinin olmazsa olmazlarından biri, özgür ortamda yapılan ve gizli oy, açık tasnifle gerçekleştirilen seçimlerdir.
Ancak, ne olursa olsun seçim kazanmak, siyasetin ana amacı olamaz, olsa olsa tali amacı olabilir, aslolan halka hizmettir.
Demokrasilerde, siyasal iktidarın icraatlarından memnun olmayan halk için tek çare, muhalefettir.
Krallık, padişahlık, otokrasi, oligarşi ve tiranlık gibi demokratik olmayan yönetim şekillerinin tamamında, hükmeden iktidar sahibi veya sahipleri varken, sadece demokrasilerde, muhalefet bulunur.
O yüzden, demokrasinin olmazsa olmazı, iktidar değil, muhalefettir.
Bir ülkede muhalefet, ne kadar güçlü, ne kadar iktidara hazırsa, o ülke o kadar demokrat, o kadar gelişmiş, o kadar güçlü bir ülke olarak kabul edilir.
Muhalefetin güçlü olması, aynı zamanda iktidar için de, hizmet yarışında, ayrı bir motive kaynağıdır.
Bir ülkede, iktidar sahipleri, ne kadar muhalefeti baskı altına alır, iktidar gücünü muhalefetin üzerinde hissettirir ve muhalefeti görev yapamaz hale getirirse, o ülke o kadar demokratlığını kaybeder, gelişmemiş ülke olarak anılır ve zayıf ülke kategorisine girer.
İktidar sahipleri, özellikle uzun süre iktidarda kalırlarsa, kolay kolay iktidardan ayrılmak istemezler.
İktidarlarını, alternatifine yani muhalefete teslim etmemek adına, her türlü algı yönetimini ve manipülatif politikaları deneyebilirler.
Halka düşen görev, siyasi görüş farklılıklarını bir yana bırakmak, bu manüplasyonlara kanmamak, doğrunun ve kendine gerçekten hizmet edenin yanında, desteğinde olmak ve nihayetinde demokrasiye sahip çıkmaktır.
Bunu başarabilen halklar, gelişir ve sonuç olarak huzur ve refaha kavuşurlar.
Bunu başaramayan halkların ise, başına her türlü musibet gelebilir.
Tarih, her iki halk örnekleriyle doludur.
