19.05.2022
Ukrayna Savaşı’nın üçüncü ayını doldurmak üzereyiz. Türkiye’yi yöneten iktidar savaşın başından itibaren tarafsızlıkla ikili oynama arasında ince bir çizgide dans ediyor. Böyle bir çizgide siyaset yapmasının belirleyici nedeni ise bu savaşı iktidarını sürdürebilmek için bir fırsat olarak görmesi ve yaklaşan seçimlerden kural dışı da olsa muzaffer olarak çıkabilme hedefidir.
11.05.2022
Ülkemizde bulunan sığınmacıların misafirliği artık bir plan dahilinde bitirilmelidir ve ülkelerine geri dönmeleri sağlanmalıdır. Türkiye’nin güvenliği, bekası ve iç barışı için yaşamsal derecede önemli bu geri gönderiliş sürecini türlü yollardan bahaneler üreterek engellemek ve ötelemek Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milletine düşmanlıktır. Atatürk; “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir” demiştir. Yani sığınmacılar Türkiye Halkından değildir.
06.05.2022
Geçen yazımızda; “ABD’nin Adayı Kim Olabilir?” başlığı altında, 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Türkiye’yi yöneten iktidar tarafından seçimi kazanabilmek için fırsat olarak görüldüğünü, gerçekten de bu savaşın dünyayı, bölgemizi ve Türkiye’yi etkileyen ve önümüzdeki zaman diliminde daha da çok etkileyecek olan gelişmelerin önünü açtığını anlatmıştık.
26.04.2022
Herhangi bir zaman aralığında mevcut durumu etkileyen faktörleri algılayabilme, anlayabilme, ilişkilendirebilme ve mevcut durumsal resmi görebilme yeteneğine durumsal farkındalık diyoruz. Durum muhakemesi yapabilmek, geleceğe yönelik öngörüde bulunabilmek, tehditleri, tehlikeleri, çıkış yollarını, fırsatları, en uygun hareket tarzını veya politikalarını tespit edebilmek için öncelikle içinde bulunulan durumun ayırdında ve değişen koşulları algılayabilir olmak gerekir. Aksi durumda verilen kararlar bizi istenilen sonuçlara götürmez.
20.04.2022
Ukrayna Savaşı’nda 56. güne ulaştık ve neredeyse ikinci ayı bitiriyoruz. Başladığı ilk gün yaptığımız “Bu savaş aynen Afganistan örneğinde gördüğümüz gibi uzun soluklu bir yıpratma savaşı şekilde olacaktır, çünkü böyle planlandı” öngörümüzün doğruluğu her geçen gün daha da fazla ortaya çıkıyor. Bu savaşı durdurmak mümkündü, hala mümkün ama durdurulması istenmiyor.
13.04.2022
Ukrayna Savaşının veya daha doğru bir tanımlama ile Ukrayna üzerinden ABD’nin küresel hedeflerine yönelik sürdürdüğü Rusya ile olan bilek güreşinin 24 Şubat 2022’de başladığına inanıyorsanız; ya bazı sınırları zorlayacak kadar iyi niyetlisiniz ya da gerçek durumun farkında ama bu soruna üç aşağı beş yukarı ABD’nin bakış açısıyla bakmanın küresel barış, Türkiye’nin güvenliği, çıkarları ve bugünlerde can çekişen demokrasisinin geleceği açısından daha yararlı olacağı iddiasınd
08.04.2022
Savaşın iyisi, temizi ve kutsalı olmaz. Savaş kötüdür, insanlığa ve yerküremiz üzerinde bulunan canlı ve cansız varlıkların tümüne karşı suçtur. Atatürk; “Şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş, zorunlu ve hayati olmalıdır. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Ancak ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş cinayettir” demişti. Kurtuluş Savaşı, böyle bir savaştı bizim için.
01.04.2022
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyonun 34’üncü gününde taraflar İstanbul’da buluştu. Keşke, barış adına hiç değilse ateşkesi sağlamak mümkün olabilseydi ama ne yazık ki tahmin ettiğimiz gibi oldu ve savaş durdurulamadı. Büyük resme bakıldığında; Ukrayna ateşkes istiyor, Rusya istemiyor gibi görünüyor.
29.03.2022
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı askeri operasyonun 34’üncü günündeyiz. İlk bakışta görünen durum; Rusya’nın zorda olduğu, harekâtın planladıkları gibi gitmediği ve bu yüzden de planlarında devamlı değişiklik yapmak zorunda kaldıklarıdır.
19.03.2022
Haklıyken haksız duruma düşmenin ne demek olduğunu Ukrayna’da bir defa daha görüyoruz. Rusya’nın NATO’nun doğuya doğru genişlemesini güvenlik endişesi olarak tanımlaması ve özellikle Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya alınmasını kırmızı çizgi olarak belirlemesi kabul edilebilir ve haklı bir tavırdı.