MART’IN SONUNA YAKLAŞIRKEN,
MERSİN, TÜRKİYE VE BAHAR
Günler ne çabuk geçiyor.
Daha dün gibi geçen sene, bu günlerde ülkenin her tarafında coşku ile süren yerel seçimler kampanya ve çalışmaları vardı.
Bütün ilerin içinde bulunduğu siyasi şartlar ve bu şartların yaratığı karamasallıkların baskısı haliyle yerel seçimlere giderken duyulan kuşkular ve endişeler!
Seçimin eşitsiz ve adil olmayan koşulara rağmen, Cumhur İttifakının söylemleri ve yaratığı antidemokratik iklimle seçimi, kaybetmesi halinde büyük kentetleri teslim etmeyerek doğacak bir gerilimin ‘karabasan’ gibi dolaştığını hepimiz hatırlamaya çalışalım.
Kolay olmadı seçim çalışmaları.
Kolay değildi sandığa gönül rahatlığı ile gitmek.
Kolay görünmüyordu sandıklara sahip çıkmak, ayak oyunları bertaraf etmek, hile ve oyunları bozmak devletin bütün mekanizmasını kullananlara karşı saatlerce uyumadan çelik gibi bir irade ve ‘MART AYINA RAĞMEN KEDİLERİN DAMLARDAN indirilerek TRAFO lara SABOTAJ’ amaçlı suçlanma ihtimalinden uzak tutulması.
Bütün bunları aşarak ve bütün Dünyanın gözü önünde yıllarca ülkeyi idare edenlerin bile beklemediği ve şaşkına döndükleri bir sonuçla hezimete uğrayan Cumhur İttifakı uygulamalarının kötü idarenin ilk tepkisi olan yenilgiyle tanıştılar. Bu şok tanışmanın ardından başta İSTANBUL olmak üzere birçok yerde mızıkçılık yaparak yenilgiyi hazmetmeyerek kılıflar bulmaya ‘MUTLAKA BİR ŞEY OLDU’ demenin ama ne olduğunu bütün devlet imkânlarına rağmen açıklayamadıkları bir sebeple seçimi yenilemenin KAOS yaratabilecek bir karara yol açtılar. Bunun bir benzerini Türkiye genelinde yapılan genel seçimde de görmüştük. Ama yerel seçimde tartışmaya yer bırakmayacak kadar net olan sonuçlara rağmen ‘NEYSE Kİ İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİNE YOL AÇMAYACAK’ düşüncesi ve iktidar olmanın imkânlarından doğacak güçle muhalif belediyelerin kazandıkları illerde kendilerine bağımlı olacaklarını düşünerek İSTANBUL hariç diğer ileri kolay olmasa da kabul etmek zorunda kaldılar.
İstanbul da seçimleri iptal komedisi ve seçimle ikinci bir hezimet ve daha sonrası yaşatılanlar ile kaybedilen süreç ve bu sürecin halen ‘parçalı uygulamalı’ hali ile devam ediyor olmasının yaratığı engellemeler maalesef ülkemizin ‘gün yüzü’ görmemesine neden olmaktadır. Zaten birçok gülünç nedenlerle atanan kayımlar ve iktidardan yana olanların pervasızca yaptıkları uygulama ve harcamaların ile yerel belediyelerde ki sultasının görünmüyor olması tamda içler acısı.
Evet, bütün bu anlatılanlara rağmen yapılan seçimlerle ülkemizin nüfusunun en yoğun olduğu yerlerin Millet İttifakı ile HDP ve diğer muhalif partilerin(Tunceli TKP gibi) muhalif bağımsız belediye başkanlarının yer aldığı Kırklareli (Mehmet Kesimoğlu) vb adayların başarıları ile özlenen bir dönemi başlattılar.
Mersinde bu başarıyı yakalayan ilerdendi.
Burhanettin Kocamaz konusunda İYİPARTİ biraz daha esnek olabilseydi şu an çok daha iyi bir tablo ile hizmetlerin süreceği bir Büyük Şehir olacaktı. Yine CHP Akdeniz, Silifke ve Toroslar da ki aday seçimlerinde gerçekçi olsaydı VAHAP SEÇER çok daha iyi imkânlarla burada ki projelerini gerçekleştirebilirdi. CHP, İYİPARTİ ve HDP nin seçim öncesi göremediği bazı gerçekler seçimlerden sonra sonuç olarak görünen bir tablo ile dar görüşlü siyasilerin bu gün gelinen durumla halkımızın neyle karşı karşıya kalacağına sebep olmuş olduklarını göstermiş oldular.
MHP li Büyükşehir belediye Meclis Üyelerinin yıllarca beraber çalıştıkları Burhanettin Kocamaz’ı gerekçe göstererek yapmış oldukları tuhaf uygulama ve hizmeti geciktiren davranışlar neyse ki şimdi ortadan kalkmış oldu.
Mersin Büyük Şehir Sınırları içersinde yer alan İlçe Belediyeleri başta olmak üzere MBŞB nin de iktidara gelmeleri bu ayın sonun da bir yılını doldurmuş olacak.
Sayılı günle ne çabuk geçiyor.
İşte bu bir yılda başta bütün ilçe başkanları bir hizmet değerlendirmeleri yapacaklardır.
Bu bir yılda hedefler yapılanlar ve yapılamayanların hesabi halka verilecektir.
Verilmelidir.
Mersin ilçeleri Belediye Başkanları ile Büyük Şehir Belediye Başkanı Vahap Seçer arasında nazar değmesin ufak tefek meseleler dışında çözümsüz olaylarla karşılaşılmadan bu güne gelindi.
Ancak ilçe Belediye Başkanlarının bir yıllık çalışmaları sizce istenilen düzeyde mi?
Aynı soru Mersin Büyük Şehir Belediyesi içinde geçerlidir.
Mersinde uyumun yakalanmış olması Strateji Geliştirme Başkanı ilçe Yöneticileri ve Büyük şehir Belediye Başkanının yine İlçe belediye başkanlarıyla partiler üstü Mersin’e hizmet anlayışı çok önemli bir olgunluğun hizmete dönüşebilecek bir idarenin beraberliğin inde alt yapısını kazandırmıştır.
Ama geriye kalan artık bu alt yapı ve uyumun hizmet yollarının yaratıcılığına yol açacak proje yenilik ve gelişmelerin başlaması ve sonuçlanması için gerekenin yapılmasına geldi.
Sorunların çözümü de sıralanmış olarak yeni dönemde yerini alacak.
Başta METRO olmak üzere birçok çağdaş belediyecilik projesi için MERSİN yine belirsizlik gerçeği ile karşı karşıya bırakıldı.
‘Doğrusunu söylemek gerekirse biz yine güzelim Mersin’in Toros’larına sırt dayayarak, ayağını Akdeniz serinliğine sarkıtan ve Çukurova’nın bereketinden şiirler yazan bir hülyanın hayalini değil bunlara yakışan projelerin gerçeğe dönüşmesini istiyoruz’.
Bunun içinde bütün belediyeler ve yetkilileri bir yıl boyunca neler yaptıklarını ve neleri niçin yapamadıklarını hazırlayarak Mersinli asıl seçici olan halkımıza Seçilmiş Vahap SEÇER ve arkadaşları başta olmak üzere hesap vermenin sorumluluğu ile hazırlansınlar.
Bu hesap vermenin demokratik rahatlığı ve coşkusu ile vicdanen rahat olmanın sorumluluğu ve zaman kaybetmeden geçmiş dönemi telafi etmenin enerjisi ile ilimize yakışan bir tavır sergilesinler.
Çünkü Martın Sonu Bahardı ve bir Martın daha sonuna geliyoruz.
Unutmasınlar ki Cumhur kendine hizmet edenleri hep baş tacı etmiştir.
Kalın Sağlıcakla.
