Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

CORONA GERÇEĞİ ve DİJİTAL DÜNYA ALT YAPI FIRSATÇILIĞI I 1.MİKROP VE VİRÜS

CORONA GERÇEĞİ ve DİJİTAL DÜNYA ALT YAPI FIRSATÇILIĞI I

1.MİKROP VE VİRÜS

Herkesin bilmesi gereken şu ki CORONA gerçektir.

Yayılma hızı tehlikesi de TEDBİRLER UYGULANMAZ ise gerçeğin kâbusa dönüşmüş hali olabilir.

Dünyada milyarlarca insan yaşıyor.

Milyarlarca insanın CORONA hakkında; oluşumundan, dönüşümüne ve gelişimine kadar, farklı düşünce, fikir edinim, devinim ve düşünüleri olabilir.

Laboratuar ürünü teorisinden, bilimsel dayanağına, tarihten, bilim kurgusal açıklamalara kadar rivayet yâda efsane savunucularının olması da normaldir.

Hepsine de saygım var.

Ama şimdi bütün bunları bir tarafa bırakarak ne olursa olsun bu virüsten kurtulmanın tüm yollarını deneyen, bilim ve tıbbın gerekli gördüğü her alandan işbirliği içinde ki çalışmaları desteklemeli ve yanlarında olmanın zamanıdır.

CORONA günümüzün PANDEMİK salgın uygulamasına tabidir. DÜNYA SAĞLIK TEŞKİLATI çağrısıdır; çok önemli ve uyulması zorunlu olmalıdır.

Ülkemizde de bu hızla yayılıyor.

Ülkemiz ve Dünyada, kastı,  ihmali ve bundan yararlanmaya çalışanlar olabilir.

Bunun hesabını sonraya bırakarak bunu önlemek için (tüm aşamalarda) bize düşeni yapmalıyız.

Dünya kuruluşundan bu yana insanların en yoğun can kayıplarının nedeni nedir?

Dünya savaşlarından mı?

HAYIR! Savaşlardan değil.

En fazla toplu insan ölümü Hiroşima ve Nagazaki de atom bombasının atılması ile olmuştur. Diye düşünüyorsunuz.

En fazla can kaybı 2. Dünya savasında olmuştur,22 milyondan fazla diye düşünüyorsunuzdur.

Ama insanların varoluşundan bu yana en çok insanın ölmesine neden olan savaşlar değildir.

Bilinenler ve akılda kalanlar atom bombaları ve 2. Dünya savaşlarıdır.

Ama keşif ve kıta çıkartmaları ile ırkların yaşamlarının değişik coğrafyalardan kaynaklanan bağışıklık yetersizliğine sebep olan MİKROPLAR ve VİRÜSLER bu rakamlardan çok daha fazlasına sebep olan katliam ve yok oluşlara yol açmıştır.

‘Yakın tarihimiz boyunca insanların ölümüne yol açan başlıca hastalıklar-çiçek, grip, verem, sıtma, kızamık boğmaca, veba, kızamık ve kolera-hayvan hastalıkların evrimleşmiş halidir. İşin tuhafı bizim salgın hastalıklarımızın çoğunun nedeni olan mikropların büyük bir kısmı sadece insanda görülür.’*

‘‘İkinci Dünya savaşına kadar savaşlarda ölenlerin çoğu savaş yaralarından dolayı değil savaşla taşınan hastalıklardan ölüyordu. Büyük komutanları göklere çıkaran bütün o askeri tarihler insanın egosunun balonunu söndüren bir doğruyu hafife alıyorlar: Eski savaşların galipleri her zaman en iyi komutanlara ve silahlara sahip ordular değil, çoğu kez yalnızca düşmanlarına bulaştıracak en berbat mikropları taşıyanlardı.’’**

 

Bu bağışıklık yetersizliğinde dolayı unutulan birçok mikropla insanlığımız boyunca çaresiz düşerek günümüze kadar en ağır bedeller ödeyerek telef olduk.

‘’’’Tarihte Mikropların oynadığı rolü gösteren en korkunç örnek Kristof KOLOMB’un 1492 yolculuğu ile başlayan Amerika kıtalarının Avrupalılarca Fethiyle ilgilidir. İspanyol fatihlerinin kurbanları olan Amerikalıların yerlileri vardı ama İspanyolların öldürücü mikroplarından ölenlerin sayısı milyonlarla ifade edilecek bir kırımdı’’’’***

Yine bunu Kristof KOLOMB’un yıllar sonra oluşan bir başka örnekle pekiştirelim.

‘’’’’1519 Yılında CORTES yanında 600 İspanyol gemici ile birlikte Nüfusu 25 milyondan fazla olan Meksika kıyılarına çıkartma yapar. Dünyanın en güçlü ve askeri yönden üstün olan AZTEK İMPARATORLUĞUNUN bulunduğu bu bölgede ilk karşılaşmada CORTES himayesinde olanlardan 400 den fazla askerini kaybederek geri çekilir. Ancak daha sonra ki saldırıda çok az olan askerine rağmen KÜBADA GÖRÜLEN çiçek hastalığının taşıyıcıları olan köleler vardı. Onların İspanyollarla beraber olması sonucu AZTEK’in Başkenti TENOCHTİTLAN’da süren çatışmalarda bu mikrobun yayılması ve sebep olduğu ölümlerde imparator CUITLAHAAC ‘ta dâhil olmak üzere süren savaşlarda AZTEK İMPARATORLUĞU tarihe karışmıştır. ‘’İspanya ise ilahi bir güç gibi sunulan bu fırsattan yararlanmıştır.’’ 1618 yılında nüfus 1,5 milyona kadar düşmüş ve 30 milyon civarında insan mikroplardan ölmüştür.’’’’’****

Tabi ki bunun gibi birçok örnek vermek mümkün.

Birde yakın tarihlerden bir örnek verelim.

Her iki dünya savaşından sonra tedavi ve yaşamda yer alan bulaşıcı virüsler ile mikroplardan kaynaklı ölümler milyonlarla sayılamayacak kadardır.

Çağımızda görülen AIDS, MARS, SARS, KUŞ GRİBİ, DOMUZ GRİBİ ve güncel olan CORONA virüslerinin sebep, ölüm ve sonuçlarını tekrar düşünerek fotoğrafın tamamını görelim.

Virüs ve Mikrop birbirine çok benzese de aynı değildir.

Mikroplarla baş etmiş olmanın rehaveti bu tür virüsler için geçerli olmayabilir.

Bu ayrıntı bizim için çok önemli.

Mikroplar için birçok tedavi ve aşılar bulundu. Ancak virüsler için aşı ve tedavi yolları daha tam olarak uygulanamıyor. Yayılma hızı da çok fazladır.

Genelde çok karıştırılan bu iki hastalık sebebi arasında ciddi farklar vardır. Virüsler bir çeşit mikrop yâda bakteri sanılıyor.
Oysaki burada yanlış anlaşılan konu, virüs mikroptan on bin kat daha küçük, canlı ve cansız arası bir organizmadır. Bölünmez veya çiftleşmez. Yumurtası veya kuluçkası yoktur. Hücrenin içerisine kendi protein zincirini kopyalar ve hücreyi bir virüs üreticisi haline getirir. Virüs için bir ilacın olmaması akıldan çıkarılmamalı.

Mikroplar ise tek hücrelileri zehirlerken, virüslerin bir sindirim veya dolaşım sistemi yoktur. Protein zincirlerini bozacak kimyasallar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için genellikle bir antibiyotikleri yoktur.

Bütün bunlar CORONA VİRÜS belası ve alınması gereken zamanında ki önlemlerin önemini göstermektedir. Arkasında ne olduğu ve kimlerin sebeplerinden kaynaklı olarak yayıldığını sonraya bırakarak mücadele etmeliyiz.

Bundan sonra ki yazımızda da DİJİTAL DÜNYA ve beklediği fırsatların yürürlüğe konulmasını ele alacağım.

Kalın Sağlıcakla.

*,***,****  Tüfek,Mikrop ve Çelik JARED DİAMOND