BAŞKAN SEÇER ‘BANA ŞAKA YAPTI’…
‘SEÇER’ VE SEÇİLMİŞLERİN BAĞIŞIKLIK RUHU
Hastalıklar, savaşlar, afetler ve krizler nasıl aşılmıştır.
En büyük zorluklar halkın temsilcilerinin bir araya gelmesi ve ortak akılla alınan kararların bilimsel uygulamalarla hayata geçirilmesiyle aşılmıştır.
Bundan böyle de bunu başaranlar da aşmaya devam edecektir.
08 MAYIS 2020 Cuma Günü Saat:16.00-19.00 arasında İÇEL TV de, DOĞAL ALAN Programında Konuğum MBŞB Başkanı Sayın, Vahap SEÇER idi.
Yâda öğle zannediyordum.
Doğrusu yanılmışım.
Yine programda sorunları konuşmak ve temennilerde bulunmaktan öteye gitmeyecekti.
Yâda öğle zannediliyordu.
-Çünkü Merkezi hükümetin seçimden önce yaratığı algılar vardı.
-Seçimden sonra ki, parti içi ve parti dışı tepkiler zaman aldı.
-Seçimden sonra ki sonuçlarda Akdeniz, Toroslar ve Silifke de partinin yanlış politikası ve parti içinde ki çalışmaların bu yerlerde doğru sürdürülmemesi,
-Seçimden sonra Vahap Seçer’ in şahsına duyulan güvenden kaynaklanan farkın sandığa yansıması ve kazanmasına rağmen, MBŞB Meclisinde çoğunluğa sahip olmaması,
-Eski belediye başkanlarının yıllarca yanlış politikalarından kaynaklanan sebeplerden liyakatli işçinin işten çıkarılması, partizanca uygulamalar, yanlış yatırımlar, plansız programsız harcamalar ve boşa geçen yılların uygulamaları ve bırakılan miras,
-Vahap Seçer ’in hem adil, hem partizanlıktan uzak, hem de eski kadrolarla işe devam etmesi dikkat çekiyordu. Buna rağmen, halen görülen ayak diremeler ile bunun sonuçlarından kaynaklı hem parti içi hem de halkın arasında baş gösteren hoşnutsuzluk ve başkanın bunda ısrar etmesi sorgulanıyordu.
-Yine yıllardır bir önce ki başkanla aynı saflarda yer alan dava arkadaşlarının, hiçbir şey yaşanmamış gibi, hesabını Seçer’ den sormak istemeleri de kamuoyunu huzursuz ediyordu. Bu gafletle ve delalet içinde bütçe ve plan dâhilindeki borçlanma isteğine karşı çıkmaları düşündürücüydü.
Yetmezmiş gibi,
CORONA gibi bir virüs bütün dünyaya meydan okuyan bir dönemi başlattı.
Çin Vuhan Eyaletinde başladığı söyleniyor. Ama birçok komplo teorisi ile gerçeklerin havada uçuştuğu bir dönemden sonra herkesin birleştiği bir konu var.
CORONA gerçeği ayırım yapmadan bütün insanları tehdit ediyor. Yayılma hızı fazla ve bütün dünyada görüldüğü gibi ülkemizde de görülüyor. Yine her ülkede ayrım yapmadığı gibi bizimde ülkemizde 81 ilde ve ilerin her evine ulaşma tehlikesi olabileceği ihtimali göz ardı edilemeyecek kadar gerçekti.
Bu illeten kurtulmak için ilaç yok, aşı yok. Ne zaman sona ereceği, nasıl kontrol altına alınacağı konusunda kesin bir uygulama ve tarihte yok.
Bir tek korunma önerisi:
*Evde kalmak,
*İzolasyon,
*Hijyen,
*Sosyal Mesafe,
*Test Test Test… Olarak ifade ediliyor.
Bunun da anlamı üretmenin çalışmanın ve yaşamın durdurulmasıdır.
İlerdeki aşama da ise, ekonomik kriz ve açlığa sebep olabilecek sorunların başlamasıdır.
Şu an ise herkesin evde olması ve yaşamak için sosyal yardım, devlet desteği ve uluslararası çözüm yollarının bulunması için çabaların yoğunlaştırılması gereklidir.
Görüldüğü gibi partiler üstü bir anlayışla seçimi kazanan Vahap Seçer, daha işe başladığı tarihlerden itibaren, şevkle projeleriyle yaptığı hazırlıklarla işe koyulmak isterken şartlar bu imkânların yürürlüğe girmesi için başka şeyleri de kazanması gerektiğini gösterdi.
Seçimde başkanlığı kazandı.
Seçimden sonra da oylardan farklı bir şey daha kazanması gerekiyordu.
Yukarıda sıraladığım,
*SİYASİ sorunlardan kaynaklı,
*PANDEMİ Sorunundan kaynaklı,
Ekonomik, Sağlık, yaşam için gerekli gıda, temizlik, ev hizmetleri, nakdi yardım mağdur, engelli, yaşlı ve bakıma muhtaçların ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyordu. Sorunların çözümü ve aşılması için doğru, sabırlı, ayrım yapmadan ve imkânlar yaratarak başarmanın bir yolu var mıydı?
Ekonomik ve yaşamsal sorunlar çekilmez halde,
CORONA için ilaç aşı yok,
*Üstelik gelir azılıyor, olan da bitmek üzere,
*Bağış Yasak, Merkezi Hükümetten destek yok,
*Kurulan kumpaslar düzenlenen kurgular ve algı operasyonları,
Başkan Vahap Seçer ne yapabilirdi tek başına?
Bu beni yoruyor ve sıkıntıya sokuyordu.
Bu kadar imkânsızdan bir imkân yaratmak bir mucizeydi adeta.
Program başlayacak ve bu kadar soruna muhatap olan konuğuma sorulmak üzere yüzlerce soru, açıklığa kavuşturulacak yüzlerce cevap ile koskocaman bir şehir için yapılmasını engelleyen CORONA, EKONOMİK KRİZ ile başa çıkacak bir seçilmiş vardı karşımda.
Program sandalyesinde ekran karşısında ben bunları düşünürken, konuğum Vahap Seçer gayet rahat ve kendinden emindi. Bedrettin Gündeşin, “ Sen rahat ol Başkan bütün sorulara hazırlıklıdır” sözünün rahatlığı içindeydim. Görüldü ki, sanki bu sorunlarla boğuşan kendisi değilmiş de benmişim gibi. Zinde özgüven yerinde ve neşeli bir ortam yaratıyordu.
Evet, programın ilerleyen zamanında bunun nedenini anladım.
VAHAP BAŞKAN yalnız gelmemişti.
Göreve geldiğinden bu yana samimiyetle geceyi gündüze katarak çalışan ‘halka hizmet, hakka hizmettir’ anlayışıyla bu sefer gerçekten hizmet vermenin ‘bunu en çok dillendiren ve seçimlerden sonra unutanların’ şaşıracağı bir inançla, Mübarek Ramazan Bayramında adeta bir araya gelen bereketli bir kalabalıkla stüdyo konuğum oldu.
Onlarca STK, MESLEK ÖRGÜTÜ, ODA, SENDİKA, DERNEK VE KURULUŞTAN İLE YÜZLERCE Vatandaştan mesajlar, sorular, telefona bağlanmak isteyenler destek ve memnuniyetlerini bildiriyordu. Bunu açıklamaktan da çekinmiyorlardı.
*MTSO Başkanı: Ayhan Kızıltan,
*ESOB Başkanı: Talat Dinçer,
*Mersin Baro Başkanı: Av Bilgin Yeşilboğaz,
*Mersin Tabip Odası Başkanı: Dr Mehmet Antmen,
*Mersin Muhtarlar Derneği Başkanı: Ali Gülgen,
İle
***Mersin Emek ve Demokrasi Platformu dönem sözcüsü ve DİSK/GENEL İŞ Şube Başkanı: Kemal Göksoy da katılmak için çaba harcadığı ancak bizzat bizim eksikliğimizden dolayı bunu başaramadığımız ortaya çıktı.***
Evet, sıkıntı içinde olan ben konuğumun adeta hem CORONA ya hem de halkımızın çözümsüz görünen sorunları için bana ŞAKA YAPMIŞTI yalnız gelmemişti.
Sorunlar Çözümsüz değil SANKİ ÇÖZMÜŞ ilacı bulmuştu.
Seçimlerde OY alan Vahap Seçer, bu seferde yaptıkları ile halkın ve temsilcilerinin GÖNLÜNÜ ve GÜVENİNİ kazanmıştı.
Mersin de PANDEMİ VE KRİZİN İlacının adı: ‘SEÇER’ VE ‘SEÇİLMİŞLERİN’ GÖNÜL BİRLİĞİ beraberlik bağışıklığıdır. Bu en iyi ilaç ve aşıdır olsa gerek.
Darısı diğer şehir ve ülkelere,
Kalın Sağlıcakla.
NOT:
***Bu konu için özeleştiri yapıyorum. Kemal Göksoy ve Emek Demokrasi Platformu mensuplarından özür diliyorum. Nedeni ne olursa olsun onun programda yapacağı açıklamanın gerçekleşmemiş olmasının sorumlusu benim. Çünkü Program sorumlusu benim.
