Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Sabriye Güler

Sabriye Güler  |  BERLIN

s.guler@berlinturk.de

YAZARIN TÜM YAZILARI

" KENDİ ANKETİMİ, KENDİM YAPTIM..."

    Bir reklam vardı, hani pırlanta reklamı, bilmem hatırladınız mı? " Tek taşımı kendim aldım, tek taşımı kendim taktım..."  On sekiz yaşından beri de kendi paramı hep kendim kazandım ... Pırlanta gibi bir zevkim hiç olmadı, olmasına ama reklam da hani hiç fena değildi! 

 

     Neyse sözümü dağıtmayayım, söylemek istediğim şey... Kendi anketimi, kendim yaptım!!! Ne derece gerçek sonuçlara yakın çıkar, şimdilik onu bilmem mümkün değil... Çoğunluğu AK partili arkadaşlarla konuştum ve konuştuğum Ak partililerin hemen hemen neredeyse çoğu, kayıtsız şartsız  sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a hayranlık derecesin de sevgi ve saygıları var. Bunda hiç bir sorun yok, güveniyorlar da... 

 

     Fakat bu arkadaşların yarısına yakını diyeceğim abartısız hala nasıl oy kullanacağını bilmiyor. Biraz daha eşince kaygıları ile yüzleşiyorsunuz... Size yüreklerini açıyorlar.

 

   Erdoğanlı bir başkanlığa " Evet " ama, Erdoğansız bir başkanlığa ise " Hayır " diyorlar... Recep Tayyip Erdoğan sonrası kaygıları var. Endişeleri  var, hem de çok ciddi!

 

   Kaygılarının  yine en büyük nedenlerinden biri ise Türkiye'nin, Suriye politikası... Türkiye, Suriye politikasını yaklaşık bundan altı yıl önce yaşama geçirmeye başladığından beri halk, ülkesinin artık eski ülke olmadığını milim milim yaşayarak öğrendi... Bir kere Suriye'de atılan her adım, her patlayan bombanın, akan kanın sonucunu kendi çevresindeki Suriyeli göçmenler den bizzat yaşayarak öğrendi...

 

   Öncelikle bunu insani bir yaklaşım olarak gördü, yapılanlara ses çıkarmadı. Hatta kendisi bile elinden geldiğince karınca, kararınca yardımcı oldu bu politikaya... Fakat emperyal güçlerin kışkırtıcılığı ve desteği ile hala süren bu iç savaş, Türk insanın şimdi derinden yaralıyor. Suriye bombası resmen Türkiye'nin içinde patladı!!! Bu Türkiye'de yaşayan her insanı şu veya bu şekilde etkiledi... Etkilemeye de devam ediyor.

 

  Bu artık sırtımızda ciddi bir kambur ve ben neden bunu çekmeliyim, öfkesi içini kaplamış durumda... Suriyeli mültecilere tanınan haklar ise onların dünyasında büyük kızgınlıklara yol açıyor. Düşünüyorlar ve kendi aralarında sürekli konuştuklarında bunu kabul etmenin büyük bir hata olduğunu söylüyorlar. Dahası bir çoğu kendi ülkemizin güvenliği için yapılan; Fırat Kalkanı Harekatını, Suriye'ye yardım olarak algılıyorlar. Onların gençleri burada keyif çatıp hayatını yaşarken, bizim gençlerimizin ölüsü geliyor, diyorlar. 

 

  Açıkçası, çok sevdikleri liderleri Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda yanlış politika izlediğini düşünüyorlar.

 

  Sevmesine çok seviyorlar, güvenmesine çok güveniyorlar. Onun Türkiye'nin gelişmesini istediğini de biliyorlar. Hatta tabir yerindeyse " uçurtmak " istediğini de... Bu konuda hiç bir engel ve tereddüt yok. Fakat bu referandum da kafaları hala karışık...  Hatta ciddi ciddi  "Hayır " kullanmak isteyen AK partililer var. Benden AKP'li arkadaşlara uyarı..  Özellikle de kadınlar...

 

  Bunlar benim kişisel gözlemlerim, katılırsınız katılmazsınız o ayrı... Ama samimi ve içten konuşmalarından çıkardığım sonuç aynen bu!!!

 

  Hal böyle olunca da insan düşünmeden edemiyor. 16 Nisan 'da ne olacak... Hayır çıkarsa, hiç bir şey değişmeyecek. Türkiye kaldığı yerden, aynı şekilde, aynı kurmaylarla yoluna devam edecek.  Evet çıkarsa da onu yaşayıp göreceğiz.

 

AKP' nin kamuoyu yoklamalarına önem verdiğini biliyorum. Ve sürekli olarak bunu yaptırdığını da, sanırım kendileri bunu zaten yapıyorlardır. Fakat ben belki de bir anketöre verilemeyen bir cevabları aldım, AK partili arkadaşlardan... Bunun ne derece doğru olduğunu gelince, bunu zaman gösterecek.

 

 Dileriz, ülkemiz için hangisi iyi ise o olsun... Hakkımıza hangisi iyi ise yakınlaşsın, iyi değil ise uzaklaşsın!!!