Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Dr. Ersoy Önder

Dr. Ersoy Önder  |  BERLİN

ersoyonder@gau.edu.tr

YAZARIN TÜM YAZILARI

Terörün panzehiri

Maalesef yine şehit haberleri gelmeye başladı Kuzey Irak’tan. Pırıl pırıl, gencecik vatansever canlarımızı kaybedince, içimiz yanıyor, bir parçamız kopuyor sanki içimizden, yüreğimiz dağlanıyor. 

Terörle, teröristle mücadele eden, bu vatanın bölünmez bütünlüğü için canını siper eden tüm şehitlerimizi, gazilerimizi ve kahramanlarımızı minnet ve şükranla anıyoruz, hakları ödenmez bu kahramanların.

Bir yanda, neredeyse 50 yıla yakın süredir canımızı yakan PKK, uzun yıllardır devletin her türlü kurum ve kuruluşuna nüfuz ettiği anlaşılan FETÖ ve sağda-solda aşırı uçların oluşturduğu örgütler.

Öte yanda her yapılan demokratik hak talebinde, terör örgütlerinin provokasyon ve müdahalesi ima edilerek karşımıza çıkartılan “terörle iltisaklı” gruplar.

Ne kadar çokmuş bu teröristler ve terörle iltisaklılar!

Bu kadar çok terör örgütü ve/veya iltisaklı olunca, o zaman bu terör belasının kaynaklarını da irdelememiz gerekiyor.

Dünyanın her yerinde, ister bölücü, ister yıkıcı, ister cihadist olsun, terörün kaynakları ve onu geliştiren, büyüten ve palazlandıran sebepler çok iyi analiz edilmeli ve mücadele bu teşhis doğrultusunda yapılmadır. 

Terörün besin kaynaklarını, nelerin onu büyütebileceğini, nelerin ise onu yok edebileceğini iyi değerlendirmek gerekir.

Peki terör neden olur ve nasıl büyür? 

Bu sorunun farklı terör örgütleri için farklı cevapları olabilir elbet. Ancak, genel olarak tüm terör örgütlerinin meydana çıkmasında ve palazlanmasında karşımıza hep aynı ve benzer konular çıkmaktadır. 

İşsizliğin artması, ekonomik sıkıntılar, kaynaklardan eşit faydalanamama, yetkiyi elinde bulunduran kişi, kurum veya devletlerin baskıları, kişilerin kendini ifade etme zorluğu, fikir, basın ve ifade özgürlüklerindeki kısıtlama, terörle ilişkili olmasa da terörle bağlantılı suçlamalarına muhattap olma, nihayetinde ötekileştirme ve düşmanlaştırma. 

Emperyalist güçlerin maşa ve vekil olarak kullandıkları tüm terör örgütleri, bahse konu hususları, terörün sebepleri veya kaynakları olarak kullanmaktadırlar. 

Dünya genelinde, bu kaynakları kurutmak için uğraş vermek yerine, bu kaynakları körüklemek ve terörü kendi iç/dış politik çıkarları için kullanmaya kalkmak, yani terörden faydalanmak, başta ABD’nin bir önceki Başkanı Trump olmak üzere, otoriter tüm rejimlerin genel politik anlayışı olarak karşımıza çıkmıştır. Yeni başkan Biden ve ekibinin açıklamalarından da benzer politikalara devam edebileceğini görmek, maalesef oldukça düşündürücü ve üzücüdür.   

Bu sebeple, ABD’nin bu bölgede net politikası belli olmadan yapılan Gara operasyonu, Türkiye’nin mutlaka elini güçlendirecektir.

Terörle mücadelenin, silahlı bölümü silahlı kuvvetlerce gerçekleştirilir ve TSK mensupları, bu görevi canları pahasına yapmaktadırlar. Öte yandan bu mücadelede sonuca ulaşmak, sadece silahla mümkün olmamaktadır. 

Aslında Türkiye’de terörle ilgili sorulması ve tartışılması gereken en önemli husus;

Hala, neden ve nasıl; 

  1. Bu kadar çok terör örgütü ve iltisaklılar yıllardır imha olmadan varlıklarına devam edebilmekte, 
  2. Bu örgütlerle bağlantılı bu kadar çok sempatizan olabilmekte ve
  3. Demokratik hakkını kullanmaya çalışan öğrenci, memur, işçi, esnaf kim olursa olsun, onların içine devamlı sızabilmektedirler?

İster asıl, ister iltisaklı, ister sempatizan, hangisi olursa olsun, terörü sonlandırmak ve onun kaynaklarını imha etmek, siyaset kurumunun ana görevlerinden biridir. 

Demokratik ülkelerde, halk, zamanı geldiğinde, kendini yöneten siyasetçilerden, sandıkta yaptıkları ve yapamadıklarından dolayı hesap sorar, memnunsa devam ettirir, memnun değilse değiştirir. 

Bu minvalde halkın, siyasetçilere sorması gereken bir soru da şu olmalıdır. “Niçin bu kadar çok terörist, niçin bu kadar çok terörle iltisaklı insan var ve yapılan her demokratik eylemde bunlar nasıl bir anda ortaya çıkıveriyorlar?”

Gelişmiş demokrasilerde, terörün hayat alanı bulamamasının ve iltisaklı tabirine bile rast gelinmemesinin sebebi, demokratik hak ve özgürlüklerin geldiği üst seviye, ekonomik güç ve halkın siyasetten hesap sorabilme gücüdür.

Güçlü ve gelişmiş demokrasilerde, terörün kaynakları kurutulduğundan, terör git gide zayıflar, taraftar bulamaz ve yok olur. 

Terör zehirinin panzehiri, güçlü ekonomi ve gelişmiş demokrasidir.

O yüzden de sorunun çözümü için formül bellidir aslında;

Ne kadar az demokrasi, para ve özgürlük; o kadar çok terör, sempatizan ve iltisak. 

Ne kadar çok demokrasi para ve özgürlük; o kadar az terör, sempatizan ve iltisak.

Vatan uğruna canını veren tüm şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyor, başta aileleri ve silah arkadaşları olmak üzere tüm milletimize baş sağlığı diliyorum. 

Terörle mücadelede uzuvlarını kaybeden gazilerimize minnet, mücadeleye devam eden kahramanlarımıza şükran duygularıyla diyorum ki;

Vatan size minnettardır.