Sayın Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılmasıyla siyasette dengelerin değişebileceği tartışılıyor. CHP’den kopuşların yaşandığı ve bunun devam edeceği öngörülüyor.
Gerçek durum bu mu peki?
Bence değil.
Cumhur ve Millet ittifakının önümüzdeki seçimlere iki rakip olarak gireceğini farz ve kabul edelim.
Şimdilik değişmesi zor gözüken bu politik realitede, İnce’nin atıl bir şekilde aday olarak açıklanmasını bekleyeceğine, ister bireysel, ister hareket, isterse parti olarak hareketlenmesi, Millet ittifakının lehinedir.
İnce’nin, CHP’den ayrılması neticesinde, CHP’den oy koparacağı aşikardır. Öte yandan, bu durum çok önemsenecek bir husus değildir.
Burada önemli olan, kararsızlar için bir alternatif hareketin daha oluşturulmasıdır. Bu hareketin CHP’den koparacağı oylardan ziyade, kararsızlardan ve hatta Cumhur ittifakından alacağı oylar çok daha önemlidir. Çünkü, asla ve asla Cumhur ittifakını desteklemeyeceğini, daha istifa bile etmeden açıklayan İnce’nin alacağı her oy, Millet ittifakına yazılacaktır.
Bir tarafta yandaşlarını konsolide eden Cumhur ittifakı ve onun adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan varken, diğer tarafta politik her kesimi temsil etme hedefinde bir Millet ittifakı oluşturulmak istenmektedir. Amaç, aşırı uçlarda olmamak koşuluyla, politik çizginin her noktasından oy almak olduğuna göre, İnce’nin hareketi CHP’nin liderliğini yaptığı ittifaka zarar değil, tam tersine fayda sağlayacaktır. İktidar yanlısı medyanın, İnce’yi CHP’yi bir bölen olarak görmesi ve onu bol bol ekranlarına ve köşelerine taşıması da, İnce’nin Cumhur ittifakından çok daha fazla oy devşirmesine sebep olabilecektir.
Burada önemli olan, CHP ve İnce arasındaki karşılıklı ifadelerin dozajıdır. İfadeler çok dikkatli seçilmez, çok kırıcı, ya da çok yumuşak olursa, istenen amacın gerçekleşmesi zorlaşır.
İnce’nin, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağı da, bu ayrılışla iyice belli olmuştur. Böylece CHP’nin belirleyeceği adayın, iki kademeli hedefi oluşturulmuştur. Bu aday kim olursa olsun, önce İnce’yi geçmeli, bunu başarabilirse, ikinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkabilmelidir.
Başkanlık seçiminin ikinci tura bırakılma ve bu turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı geçebilme siyasi operasyonu, planlandığı şekilde devam etmektedir.
Ezcümle, sağdan sola mitoz bölünmeyle çoğalma politikasının son örneğidir yaşanan.
