Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Dr. Ersoy Önder

Dr. Ersoy Önder  |  BERLİN

ersoyonder@gau.edu.tr

YAZARIN TÜM YAZILARI

Doğu Akdeniz’le İlgili Sorular

Doğu Akdeniz’deki tartışmalar, toplum tarafından ilgi ile izleniyor.

Özellikle, Müstafi (Aslında emekli olması lazım zannımca, çünkü emekli oldu nihayetinde) Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın katıldığı televizyon programı ile bu ilginin arttığını düşünenlerdenim. 
Kendisi, “Mavi Vatan” doktrininin Cem Gürdeniz amiral ile birlikte, kamuoyunca öğrenilmesini sağlayan,Doğu Akdeniz ile ilgili yazı, makale ve kitapları olan, konuya vakıf kişilerden biridir.

Ben de bir kaç soru içi yorum (veya yorum içi soru) ile katkı sağlamak istedim bu konuya. 
 
1. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), 2003-2007 ve 2010’da Mısır-İsrail ve Lübnan’la Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmaları imzalarken, Türkiye neden bu anlaşmalara yeterince itirazda bulunmadı? Neden o zaman bu konular bu kadar gündeme gelmedi? Bu anlaşmaları GKRY’nin Kıbrıs’ın tek yetkilisiymiş gibi yapmasına, niçin Türkiye ve adada üssü bulunan İngiltere izin verdi?
2. İngiltere deyince, 1 Ocak 2021 itibariyle AB’den çıkacak olan İngiltere’nin Kıbrıs’taki iki üssünün deniz kıyısında olduğunu ve bu üslerin İngiltere toprağı olarak kabul edildiğini hatırlatalım. İngiltere, bu üsler vasıtasıyla, Doğu Akdeniz’de MEB ilan ederse, neler olabilir? GKRY’nin (arkasına Yunanistan ve Avrupa Birliğini aldığından, hadi KKTC ve Türkiye’yi kale almadığını farz edelim); Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasası gereği garantör ülkelerinden biri olan ve bu ülkede üsleri vasıtasıyla toprağı olan İngiltere’nin onayını almaksızın diğer ülkelerle anlaşma yapması, zaten baştan bu anlaşmaları geçersiz kılmaz mı? Peki bu durumun Mısır, İsrail ve Lübnan’a anlatılmasıyla, bu ülkelerin GKRY ile yaptıkları ve alan kaybına uğradıkları anlaşmaların iptal edilebilirliğini sağlayacak önemli bir done elde edilmiş olmaz mı?
3. O zaman Türkiye’nin Doğu Akdeniz krizinde Avrupa Birliği’nden çıkmış ve bölgede etkinliğini arttırabilecek İngiltere ile birlikte kazan-kazan düsturunda politika üretmesi, daha uygun bir yaklaşım değil midir?
4. Libya ile yapılan anlaşmaya benzer şekilde, başta henüz herhangi bir akti bulunmayan Filistin, İngiltere ve Suriye olmak üzere, İsrail, Mısır ve Lübnan ile Türkiye’nin, MEB deniz yetki alanları anlaşmaları imzalaması için daha beklemeye gerek var mı?
5. Bu anlaşmalarla birlikte veya bağımsız olarak, Türkiye’nin artık MEB’ni ilan etmesi, böylece Doğu Akdeniz’de kendi deniz yetki alanlarını belirlemesi ve tüm dünyaya ilan etmesi gerekmez mi?

Bu soruların bazılarını Cihat Yaycı hocanın programında moderatöre de sordum ama, yoğunluktan dolayı cevap alamadım. 

Umarım politikacılarımız, bürokratlarımız ve hariciyecilerimiz bu hususları dikkate alırlar ve Türkiye/KKTC lehine politikalar üretmeye devam ederler. 

Durumsal farkındalığı arttırabilirsek ve sorularımıza ülke çıkarlarına uygun cevaplar bulunabilirse, ne mutlu bize.