Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Dr. Ersoy Önder

Dr. Ersoy Önder  |  BERLİN

ersoyonder@gau.edu.tr

YAZARIN TÜM YAZILARI

15 Temmuz ve Akılcı Laiklik

Antalya’nın yerel televizyonlarından Lider tv’de 15 Temmuz ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğum programın linkini paylaşıyorum. (1.14.00’dan itibaren izleyebilirsiniz.)

https://m.youtube.com/watch?v=zkPHwfUIqMc

Anlattıklarımı özet olarak yazayım da istedim. 

1. Sadece TSK’ya değil, devletin tüm kurumlarına sirayet etmiş FETÖ yapılanması elbette sadece son 20 yılda oluşmadı. Yıllardır devam eden bu yapılanmanın, son 10-15 yılda gücünü anormal artırdığını, bugün çok daha iyi anlıyoruz. 80’li yıllarda bizler askeri okullardayken, soruşturma geçiren, okulla ilişiği kesilen bir çok öğrenci vardı. Son dönemde bu okuldan atılmaların yaşanmaması, örgütün askeriye içinde palazlanmasının sebeplerinden biridir. 
2. Kendisini inanılmaz gizleyebilen bir yapı. İçinde tahmin yürütebildiğimiz bazı kişiler vardı elbet, ama hiç tahmin etmediğimiz kişilerden de bu yapıya bulaşmışlar çıkabildi.
3. 2013 şura kararları, 15 Temmuz 2016’nın gelişini göstermiştir. Benim de içinde bulunduğum 1988 Harp okulu mezunlarının terfi sırasıydı 2013 ve YAŞ kararları ile general terfileri açıklandığında, tüm devre arkadaşları neredeyse hepimiz şok olmuştuk, çünkü tanıdığımız, bildiğimiz vatan perver ve liyakat sahipleri değil, sessiz, pasif ve FETÖ şüphelileri terfi etmişti ki, bu terfi edenlerin tamamı 15 Temmuz darbe girişimine iştirak ettiler, tutuklandılar ve cezalandırıldılar. 
4. Balyoz, Ergenekon süreçlerinde, bunlar çok tehlikelidir, kendi menfaatleri, çıkarları için her yolu mübah görürler, vatansever liyakat sahiplerine kumpas kuruyorlar diye çok anlatmaya çalıştık, ama maalesef sesimizi o dönem duyuramadık. 
5. Fetöcüler, ele geçirdiklerini düşündükleri yargıyla, polisle, eğitimle, bürokrasi ve medyayla, ne kadar doğru varsa saldırdılar, ne kadar yalan yanlış varsa onları doğruymuş gibi pohpohladılar. Maalesef, bir çok kişiyi de kandırmayı başardılar. 
6. “Askeri vesayet bitiyor, ülkenin bağırsakları temizleniyor.” ifadelerine yapmayın, etmeyin, vesayetin askeri, sivili olmaz, üstelik askerin vesayet döneminden sonra hep demokrasiye geçilmiştir, bunların vesayetinden sonra ne olacağı belli olmaz dedik, ki Türk demokrasi tarihinin en utanç verici gecesini bu Millete yaşattılar. 
7. Bu iş artık tamam zannettikleri, ordunun tamamı bizimle diye düşündükleri 15 Temmuz kalkışmasında, hiyerarşik olmayan ve silahlı kuvvetlerin tamamının katılmadığı hiç bir hareketin başarılı olamayacağını, Atatürkçülüğün TSK’nın damarlarındaki asil kudret olduğunu söylemiştik ve dediğimiz gibi başaramadılar.

15 Temmuz’da yaşanan olaylar sonucunda 104'ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alındı. 

Şimdi;

Bir yandan şehitlere, yaralılara, sakat kalanlara, ölenlere, linç edilenlere, onların ailelerine ve devletin tankına, topuna, aracına, binasına verilen zarara yanıyor; 

Kendi halkına, Meclis’ine, askerine, polisine ateş eden soysuzlara, bu soysuzların devletin her kademesine gelmesine, halkla ordunun karşı karşıya getirilmesine kızıyor;

Bu yapıyı devletin kadrolarından söküp atmak için canhıraş uğraş veren, 15 Temmuz gecesi demokrasinin üstünlüğü için canını vermekten çekinmeyen ve zaferin demokrasiye inananların olacağını, daha hemen kalkışma sonrası deklare edenleri ise alkışlıyor ve onlara minnet duygularımı sunuyorum.

Netice olarak; halkın feraseti, TSK ve Emniyet unsurlarının darbeye karşı duruş ve mücadelesi ile 
siyaset kurumunun iktidarı ve muhalefeti ile üstün çabası sayesinde bu kalkışma bastırılmıştır.

Bir daha bu tarz garabetlerin olmaması adına devletin yapması gerekenleri ise şöyle sıralayabiliriz:
1. Demokrasiyi, özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü her alanda hakim ve etkin kılmak.
2. Muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için atılan tüm adımlara devam ederken, eksiklikleri tespit etmek ve netice alacak politikaları uygulamak. 
3. Dinci yapılanmalara müsamaha etmemek, her türlü dindar kitlelerin özgürce dinlerinin gereğini yaşamalarına müdahale etmemek ve sadece dindarların değil herkesin özgürce istediği gibi yaşayabileceği ortamları sağlamak. Yani, akılcı bir laiklik anlayışını hakim kılmak.
4. Askeri liseleri yeniden açmak, öğrencileri tarikat yapılanmalarına karşı korumak,  kollamak ve Atatürkçü düşünce sistemini gençlere çok daha iyi şekilde öğretmek.