Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Dr. A.Atilla Doğan

Dr. A.Atilla Doğan   |  BERLİN

aatilladogan@gmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

ALLES GUTE ZUM GEBURTSTAG, DEUTSCHLAND!

Bu yıl iki Almanya’nın birleşmesinin 29. Yılı kutlanıyor. 3 Ekim 1990 tarihinde doğu ile batı birleşmiş ve o yılların şartlarına göre bu birleşme büyük bir başarı olarak Dünya siyasi tarihindeki yerini almıştı.

Birleşme öncesi ve sonrasındaki Almanya konusundaki tartışmalara girmeyeceğim. Çünkü 29 yıldır tek bir Almanya var ve Almanya bu hali ile küresel ekonominin önde gelen bir aktörü. Siyasi olarak, hem AB içindeki rolü ile hem de tek başına önemli bir karar verici, bilim,sanat,kültür spor ve yenilikçi alanlardaki yatırımları ile Avrupa ve Asya’da rekabet artırıcı bir güç!

Federal İstatistik Dairesi verilerine göre ülkede birden fazla kişinin yaşadığı 24 milyon hane bulunmakta ve 2,5 milyon hanede yabancı dil konuşulmakta. Bu hanelerden yüzde 17'sinde de Türkçe konuşulduğu ifade edilmektedir. Nüfusunun yüzde 13’ü yabancı kökenli insanlardan oluşan Almanya, yabancı kökenlilere sağladığı fırsatlar ile küresel barış için umut veren bir ülkedir!

Bu büyük ülke ile Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel kökenli sıkı bağları ve işbirlikleri bulunmaktadır. Öyle ki, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki teknik, ekonomik, sosyal ve siyasi işbirliklerinin getirdiği ilişkiler, İmparatorluğun Almanya’nın yanında Birinci Dünya Savaşı’na katılmasını adeta kaçınılmaz kılmıştır. Bu savaş sonrasında yaşananlar herkesin malumudur! İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın yeniden ayağa kalkma döneminde Türkiye ile Almanya yeniden ekonomik ve sosyal olarak güçlü ilişkiler kurmuştur. Türkiye ve Almanya arasında imzalanan işgücü göçü anlaşması; ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktasıdır. 1961 yılından bu yana sevinçler ve üzüntüler her iki ülkede ortak yaşanır hale gelmiştir. Almanya ve Türkiye ilişkilerinde son altmış yıldır acı ve tatlı birçok olay yaşanmış ve yaşanmaya devam edecektir. Çünkü Türkiye’nin canından kanından olan üç milyondan fazla insan Almanya’da yerleşiktir. Karma evliliklerden olan ve sayılarını tam olarak bilemediğimiz yeni nesiller vardır. Türkiye’de de yerleşik Alman uyruklu sayısı da yaklaşık 350 bin kişiye ulaşmış olup, Türkiye’deki yabancı uyruklu yerleşiklerin yüzde 30’unu oluşturmaktadır.

Bugün 3 Ekim 2019 yeni Almanya’nın yaş günü!

Bu Almanya, İkinci Dünya Savaşı’nın o karanlık döneminden arınmış Yeni Bir Almanya’dır. Yeni Almanya bu özelliği ile her türlü takdirin üzerindedir. Özellikle de yaş günlerinde güzel sözler söylemek usuldendir. Ancak bu büyük, bu önemli ülkenin; Türkiye ile siyasi ilişkilerinin beklenen düzeye bir türlü ulaşamadığını da tespit olarak söylemek gerekir. Hem Türkiye’nin hem de Almanya’nın milli çıkarları; her iki ülkenin daha ileri düzeyde ekonomik ve siyasi güç birliğini zorunlu kılmaktadır. En azından bu zorunluluk adına iki ülke arasındaki pürüzlerin giderilmesi için ‘’sosyal zımparalara’’ ihtiyaç vardır. Her iki ülkenin birlikte hareket etmesi halinde hem ülkelerinde, hem de kimi bölgesel ve küresel sorunların çözümünde önemli adımlar atılabilecektir.

Küresel siyasetin kimi aktörleri bu güçlü işbirliğinden hoşnut olmayabilir ama Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin gergin ortamlarda devamı da sürdürülebilir değildir. Hem Türkiye’nin, hem de Almanya’nın başarısı ile sevinen, mutlu olan, gurur duyan kimlerdir? Bunun tek bir cevabı vardır! büyük çoğunluğu ile Almanya’da yerleşik Türklerdir!

Almanya’da yerleşik Türkler her iki ülkenin sevinci ile sevinen, acısı ile üzülen bir toplumdur. Böyle büyük bir toplum hiçbir ülkeye nasip olmaz!

Türkiye’de yerleşik Türkler de akrabalarının yaşadığı bir Almanya’nın hep güçlü olmasını diler! Almanlar için de hem Türkiye’de yerleşik akrabaları önemlidir hem de emekliliklerinde yerleşmek için İspanya’dan sonra gidecekleri ikinci ülke Türkiye’dir. Duygularını bizler gibi çok açık ifade etmeseler de, Türkiye’nin gücü ve başarısı ile mutlu olan büyük bir Alman toplumu vardır.

İki ülke arasındaki pürüzlerin mutlaka giderilmesi gerekir demiştim, bunun içinde ‘’sosyal zımparalar’’ benzetmesini kullandım. Kimdir bu sosyal zımparalar? Bunu açıklamak isterim;

Birincisi Türkiye’de yerleşik Almanlar ile Almanya’da yerleşik Türk kökenliler. 

İkincisi Türkiye ve Almanya arasında ticari faaliyette bulunan yatırımcılar, iş adamları.

Üçüncüsü bilim, sanat, spor ve siyaset insanları.

Bu üç kesimin önde gelenlerinin gayretleriyle açılacak yeni sayfalara ihtiyaç bulunmaktadır.

İki Almanya’nın birleştiği bu günde birleşmenin mimarı Başbakan Helmut Kohl’ü anmadan olmaz. 16 Haziran 2017 günü vefat eden bu önemli devlet adamı aynı zamanda yarım kan Türk olan bir toruna sahiptir. Yeni Almanya’nın kurucusu olarak Almanya tarihine geçen bu siyaset adamının; Türk gelini ve Türk melezi torununun olması bile iki ülke ilişkilerinin geleceğini anlatmak için tek başına yeter!

Ne diyoruz; Doğum günün kutlu olsun Almanya!

Alles Gute zum Geburtstag, Deutschland!