Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda liderleri ve Avrupa Birliği yönetimi, terörle mücadele için Avrupa'da yeni önlemler alma konusunda mutabık kaldı.
Alınacak önlemler arasında internetteki terör propagandası ve nefret söylemlerinin hızlıca kaldırılması, Schengen bölgesinin reformu ve AB sınırlarına giriş çıkışların daha sıkı kontrolü, Avrupa'da imamların eğitilmesi için yeni bir kurumun oluşturulması gibi başlıklar bulunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen terörle mücadele konusunda video konferans yoluyla toplantı yaptıktan sonra ayrı ayrı açıklamalarda bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırıcılığın tüm Avrupa'yı etkilediğini, buna karşı bazı adımların atılması gerektiğini söyledi.
Terör ve toplumdaki radikalleşme ile mücadele için ülkeler arasındaki iş birliğin güçlendirileceğini ifade eden Macron, bu çerçevede ortak veri tabanının güçlendirilmesi, bilgi paylaşımı yapılması ve polis teşkilatları arasında iş birliğinin artırılması gerektiğini belirtti.
Macron, Avrupa'da herhangi bir ülke veya sınırda güvenlik konusunda çıkacak sorunun, AB üyesi ülkeler için de risk oluşturacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Macron, internette terör propagandası ve nefret içerikli paylaşımlarla da mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Gelecek haftalarda internette söz konusu paylaşımların 1 saat içinde kaldırılması için karar alınması gerektiğini ifade eden Macron, Schengen bölgesinin yeniden yapılandırılması ve AB'nin dış sınırlarının güvenliğinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Macron, yasa dışı göç ile terörle mücadeleninin karıştırılmaması gerektiğini ancak bunlar arasındaki ilişkinin de değerlendirilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de her türlü dini nefreti kınadığını söyledi. Fransa ve Avusturya'daki terör saldırılarının özgür topluma ve yaşam tarzına yönelik saldırılar olduğunu belirten Merkel, bu saldırılarla korku tohumları ekilmek istendiğini, buna karşı Avrupa'nın birlikte duracağını kaydetti.
Durumun, İslam'ın Hristiyanlık ile çatışması olmadığını, demokratik sosyal modelin terörizm ve antidemokratik davranışlarla kararlı şekilde mücadele etmesi gerektiğini dile getiren Merkel, "Biz her türlü dini nefreti ve terörü kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Merkel, bu alanda daha önce ele alınan konuların uygulamaya konması gerektiğini vurgulayarak, "Sadece kimin Avrupa'ya geldiğini değil, kimin Schengen bölgesinden ayrıldığını da bilmemiz çok önemli. Bu konuyu vize serbestisi olan ülkelerle de görüşmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya’nın AB dönem başkanlığında internette terör içerikli paylaşımların yayılmasının engellenmesine ilişkin düzenlemeyi tamamlamak istediklerini aktaran Merkel, bu konuda Avrupa Parlamentosunda da görüşüldüğünü ve uzlaşma bulunmasını umut ettiğini kaydetti.
Almanya'da terörle mücadelede bilinçli olarak Müslüman derneklerle temasa geçtiklerini ve ülkedeki İslam Konferansında çeşitli konuların gündeme getirildiğini anlatan Merkel, bugün düzenlenen İslam Konferansında imamların eğitimi konusunun ele alındığını belirtti.
Merkel, terörle ortak mücadeleye ilişkin Müslüman ülkelerle de görüşülmesinin önemine dikkati çekti.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, kendisi için üç önemli konuya temas etti. Yabancı terörist savaşçıların Avrupa için patlamaya hazır bomba olduğunu savunan Kurz, bu kişilerin birçoğunun cezaevlerinde olduğunu ama kısa süre sonra tekrar serbest kalacaklarını ifade etti.
Kurz, bu kişilerin serbest dolaşımına sınırlandırma getirilmesi gerektiğini, bu hususta daha kararlı mücadele yürütülmesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Başbakan Kurz, Schengen bölgesinde güvenliğin sağlanabilmesi için AB'nin dış sınırlarının korunması ihtiyacının altını çizerek, AB'ye kimin girip kimin giremeyeceğini Avrupalıların belirlemesi gerektiğini söyledi.
Terörün arkasındaki ideolojinin siyasal İslam olduğunu iddia eden Kurz, bu ideolojiye karşı mücadele yürütülmesi gerektini savundu.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de AB içinde güvenliği artırıp terör tehdidini azaltmak için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Nefret içeren mesajlar ve terör içeriğini internetten kaldırılması, Avrupa'da imamların eğitimi gibi konularda vicdan ve din özgürlüğünden taviz verilmeyeceğini vurgulayan Michel, AB'nin inanma ve inanmama özgürlüğünü korumak için çalışmayı sürdüreceğini aktardı.
Michel, bu konuda uluslararası diyaloğu devam ettireceklerini, Avrupa değerlerini uluslararası alanda anlatmayı sürdüreceklerini söyledi.
Michel ayrıca AB İçişleri Bakanlarının cuma günü toplanarak AB'nin güvenliğinin nasıl geliştirileceğine yönelim mekanizmaları ele alacaklarını aktardı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise terörle mücadelede hızlı hareket etmenin önemine işaret ederek, "AB eşsiz bir özgürlük alanı. Bu özgürlükleri ancak vatandaşlarımız güvende ise koruyabiliriz." diye konuştu.
Von der Leyen, Komisyonun 9 Aralık'ta Avrupa'da terörle mücadeleye yönelik yeni bir program açıklayacağını söyledi.
Avrupa'ya gelenlerin daha iyi entegre olmaları için çalışmalar yapılması gerektiğini anlatan Von der Leyen, "Terörle mücadelenin en iyi yolu bu gençlere bir gelecek sağlamaktır." ifadesini kullandı.
Von der Leyen, Komisyonun 2018'de internet ve sosyal platformlardaki terör içeriklerinin hızla kaldırılması için bir düzenleme hazırladığını anımsatarak, bu düzenlemenin yıl sonuna kadar gerekli onayları alıp yürürlüğe girmesini umduğunu söyledi.
Schengen Bölgesi ile ilgili Mayıs 2021’de bir toplantı yapılacağını aktaran Von der Leyen, bu forumda göç, Europol’ün yetkileri ve Schengen bilgi sistemindeki eksiliklerin ele alınacağını kaydetti.