28.02.2019
Şeyma, 16 yaşında, Suriyeli genç bir kız.
Suriye’de savaşın başladığı yılın hemen sonrasında, 2012 yılında gelmiş Almanya’ya.
Kısa sürede, farklı bir dilin konuşulduğu, farklı bir kültüre sahip bir ülkede başarıyı da yakalamış.
Üniversiteye gidecek öğrencileri hazırlayan, başarılı çocukların okuduğu bir okula (Gymnasium) gidiyor.
Doktor olmak istediğini söylüyor, tekerlekli sandalyede oturan genç kız, kendisi ile röportaj yapan Bild gazetesi muhabirine.
06.02.2019
Başörtülü, orta yaşlarda bir kadın, iki eli de alışveriş poşetleri ile dolu, kızıyla birlikte kaldırımda ağır ağır ilerliyor.
Karşıdan gelen, muhtemeldir ki tanınmamak maksadıyla başını kapüşonuyla kapatmış genç bir şahıs, hiç beklenmedik bir hareket yapıyor. Sert ve hınç dolu bir şekilde kadının suratına doğru yumruk sallıyor.
Ne olduğunu anlamayan zavallı kadın sendeliyor, kaçarak oradan uzaklaşan şahsa doğru bakıyor, anlam veremiyor ve kenara çaresizce kendisini bırakıyor.
Yer Belçika’nın Anderlecht şehri. Tarih, 2019’a girmeden iki gün önce.
13.01.2019
Temsil, bizim dışa yansıyan, dışardan algılanan yönümüzle ilgili bir husustur.
Nasıl olduğumuz kadar, nasıl algılandığımız da önemlidir.
Hele hele söz konusu olan şey, inanç gibi çok önemli bir konu olduğunda, haddizatında önemli olanın önemi daha da artmaktadır.
Biz bizi biliriz; fakat bizi nasıl bildikleri hususu, kendimizi dışarı doğru sunup sunmadığımız konusu üzerinde hassasiyetle durulması gerekir.
Müslümanlar olarak genel bir temsil sorunumuzun olduğundan bahsedebiliriz.
04.12.2018
Başlığı Avrupa toplumuna Türkiye kökenli vatandaşların ne kattığı şeklinde okumak da mümkün.
Türkiyeli vatandaşların Avrupa’ya göçünün üzerinden yarım yüzyılı aşkın bir süre geçti.
Emeklerini ve ömürlerini bu ülkelerin kalkınması ve gelişmesi için harcayan ilk neslin cansız bedenleri Türkiye’ye dönmeye devam ediyor.
Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiyeli vatandaşlar her türlü fedakârlığı ortaya koyarak, özellikle ilk zamanlarda zor şartlar altında çalışarak ülkenin kalkınmasına katkı sağlamıştır.
06.11.2018
İnsanlık tarihi boyunca insan iyilik ve kötülük kutupları arasında gezinip durmuştur. İnsan, iyilere ve iyiliğe yaklaştıkça iyilerden, kötülere ve kötülüğe yöneldikçe kötülerden olmuştur. İnsan iyiliğe meyyaldir aslında; kötülük etme potansiyeline de sahiptir aynı zamanda. İyilik ve kötülük Allah’ın insanın önüne imtihan gereği açtığı iki yoldur. Hangi yola gireceğini insan kendi iradesiyle tayin eder. İmtihan da bu değil midir zaten; insanın gireceği ve gideceği yolu seçmesi. Yollar içerisinde ayrılan yollar vardır.
20.10.2018
Almanya’nın Bavyera eyaletinde geçtiğimiz hafta yapılan eyalet meclisi seçimlerinde sürpriz sonuçlar ortaya çıktı. 1957 yılından bu yana eyalette iktidarını ve gücünü koruyan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisi bir önceki seçimde aldığı oya oranla yüzde 12’lik bir düşüş gösterdi ve ve tek başına hükümeti kurma avantajını yitirdi. Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 10’luk bir düşüşle seçimde hezimet yaşayan ikinci parti konumuna düştü.
14.06.2018
Alışamadım, seni kaybedişime.
Yokluğuna, gölgenin çekilişine, dualarını yitirişime alışamadım.
Alışamadım, arkandan “Ruhuna Fatiha” diye söylenmesine.
Senin için “Cenaze” denilmesine alışamadım işte.
Gidişin kalbimizde bir sızı olarak kaldı, tâ ki tekrar kavuşabilene dek.
Herşey bir anda oldu; elimizden bir anda kayıp gittin.
Doktorun bizi çağırıp, “Kalbi 45 dakika önce durdu. Kurtaramadık” demesiyle dünyamız durdu.
Daha senden alacak çok duamız olacaktı; sana hizmet etmekten memnuniyet duyacağımız anlarımız olacaktı.
08.04.2018
Paylaşmak; kendinde olanın bir kısmını vermek, kendinden vermek, bölüşmek, üleşmek; mecazi anlamda katılmak, aynı duyguya sahip olmak anlamlarını ihtiva eder. Paylaşmak gönüllü bir davranıştır, bile isteye, seve seve, gönüllüce vermek ve katılmaktır; zorla, zorlamayla olacak iş değildir. Haddizatında insan paylaşabilen bir varlıktır; doğası paylaşmaya yatkındır. Bu manada paylaşmak doğal bir eylemdir; paylaşamamak ise arızi bir durum.
26.02.2018
Hiç sahipsizlik duygusu içerisinde oldunuz mu?
Hiç, haklı iken, sahipsiz iken, hakkınız elinizden alındı, hakkınız yendi mi?
Sahipsizliğiniz hiç birilerini size karşı tahrik etti mi?
Sahipsiz olmak ya da sahipsizlik duygusunu yaşamak çok kötü bir durum.
Soğuk kış günü, uzun süre dışarda kalmaktan daha çok üşütür insanın içini.
Sahipsiz ise insan, hakkını kolayca gasp ederler.
Korayacak ve kollayacak kimi, kimsesi yoksa insanın, kolayca tepesine binerler.
17.02.2018
Bu söz Zeytindalı Harekatı’na katılan bir askerin sözü. Henüz yirmilerinin başında olan asker şöyle konuştu, habercinin kendisine uzattığı mikrofona: “Biz diğerleri gibi değiliz. Biz hiçbir sivile zarar vermeyiz. El Bab’da da böyleydik. Gerektiğinde kendi canımızı ortaya koyduk, arkadaşlarımızı şehit verdik. Ama sivillere asla zarar vermedik. Terörist elbiselerinden arındırılmış, sivil kılığında köylü gibi dolaşıyorlar. Biz asla sivile zarar vermeyiz. İçimizde bir kuşku kaldığı takdirde daha dikkatli davranıyoruz. Elinde silah olmadan kesinlikle ateş etmiyoruz.”