Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Türker Ertürk

Türker Ertürk  |  BERLIN

erturkturker@gmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

İŞARET FİŞEĞİ

Bir insanın doğuştan yani genetik olarak sahip olduğu zeka katsayısının ve zeka işlevselliğinin göstergesi olan IQ (Intelligence Quotient) sayısının yüksek olması büyük bir avantajdır. Ama sahip olunan bu zeka iyi kullanılamazsa veya beraberinde olması ve geliştirilmesi gerekenler yoksa tek başına yüksek zeka insanın başına bela bile olabilir.

Hırs da insanın yaşamda başarılı olabilmesi için sahip olması gereken özelliklerden biri olarak görülür. Ama ne kadar hırs? Hırsla ihtiras arasında çok ince bir çizgi var. Başarı için bir insanda olması gereken özelliklerden biri olarak görülen hırs iyi kontrol edilemez, aşırıya kaçar ve ihtiras halini alırsa insanın hem çevresine hem de kendisine büyük ve onanmaz zararlar verir.

Kim Zengin Olmak İstemez?

Kim zengin olmak istemez ki! Çok para sahibi olmak, istediğini yapabilmek ve her türlü ideallerini gerçekleştirmek. İlk bakıldığında çok para sahibi olmak insanı mutlu eder gibi gözüküyor. Ama gerçekte para tek başına mutluluk getirmiyor. Eğer iyi yönetilemezse felakete bile neden olabilir.

Dememiz o ki; bir insan zeka, hırs, para, yetenek, güzellik veya yakışıklılık gibi avantajlı özelliklere sahip olabilir. Bu özellikler iyi kullanılamaz ve yönetilmezse insan için faydadan çok zarar getirir.

Bir Numaralı Güvenlik ve İç Barış Sorunumuz!

Toplumların durumu da üç aşağı beş yukarı insanların durumu gibidir! Toplumsal avantaj iyi yönetilmezse, bu avantajı öne çıkaracak ve destekleyecek akılcı ve bilimsel hamleler yapılamazsa avantaj dezavantaja döner ve o toplumun hayatını zindana çevirir.

Ülkemizin tarihinden gelen çok büyük bir zenginliği var; kültürel çeşitlilik. Çeşitli kültürlere sahip kesimlerin bu farklılıkları bir zenginlik olarak görüp barış içinde bir arada yaşama pratiğini uzun yıllar içinde geliştirmişiz.  Hiç sorun yaşamamış değiliz ama bu işi başarmışız. Fakat son yıllarda kültürel zenginliğimizin birleşim yerlerinden istismar amaçlarıyla zorlandığını, kaşındığını ve toplumun bir arada yaşama arzusunun ve motivasyonun giderek zayıfladığını görüyoruz. Bu gelişme çok tehlikeli ve hatta ülkemiz için geleceğine yönelik olarak bir numaralı güvenlik ve iç barış sorunudur diyebiliriz.

Sorumlusu Siyasi İktidar

Bu olumsuz gelişmenin başat sorumlusu ise siyasi iktidar. Nedeni ise iktidarın 17 yıldır hemen hemen akıllı başlı herkes tarafından bilinen ayrıştırışı ve kamplaştırıcı icraatları ile nefret içerikli söylemleridir. Bunların arkasında ise İktidarın Cumhuriyetin kurucu ideolojisi ile barışık olmaması, çağdaş ulus kimliğine düşmanlık yapması ve yerine dinsel kimlik inşa etmeye çalışmasıdır.

Bugün çağdaş ülkelerin hemen hemen hepsi ulus devlet yapısına, örgütlenmesine ve yurttaşları ise ulus kimliğine sahiptir Ama geçmişte ve Ortaçağ’da bu böyle değildi. Ulus devlet ve ulus kimlik insanlığın düşünsel evriminin sonucudur, insanlığın ortak ürünüdür ve asla ithal değildir!  Gelecekte bu konuda farklı gelişmeler olabilir ama bugün ve yakın gelecek için ulus devlet ve ulus kimlik yapısının değişmeyeceğini söylemek mümkündür.

Toplumsal Fay Hatları

Toplumun bir arada yaşama arzusu ve motivasyonun azalmasına ve zayıflamasına neden olan ikincil neden ise dış dinamiklerdir. Bir ülkenin üzerinde emelleri olan dış güçler o ülkenin çözemediği sorunlarını istismar eder, hassasiyetlerini kaşır ve toplumsal fay hatlarına çeşitli yollarla saldırır.

Etnik, dinsel, mezhepsel ve gelişmişlik farklılıkları ile dünya görüşü ayrımları istismar edildiği taktirde bir toplumun huzurunu kaçıracak, iç barışını bozacak ve istikrarını yok edecek çok önemli fay hatlarıdır. Bu kapsamda Türkiye’nin de her ülke gibi toplumsal fay hatları vardır. Bunlar; Etnik (Kürt, Arnavut, Çerkez gibi), mezhepsel (Sünni-Alevi-Caferi), hatta cemaatler aracılığı Sünniliğin altında bile mikro yapılar ve dünya görüşü farklılıkları (Laik-laik olmayan) olarak ilk bakışta kolayca görülebilenlerdir.

Siyasal İslam Böler ve Parçalar

Türkiye’nin bu fay hattı özellikleri Türkiye üzerinde emelleri olan yabancı güçler tarafında daha da ayrıntılı olarak bilinmektedir. Özellikle Soğuk Savaş’ın (1947-1990) bitiminden sonra ortaya çıkan tek kutuplu dünya düzeni Türkiye için farklı bir ideolojik elbise ve yeni bir siyasi harita tasarladı. Elbiseyi giymek istemeyenlere ve siyasi haritaya itirazı olanlara 4. Nesil Savaşın Ergenekon ve Balyoz gibi kumpasları uygulandı ve bertaraf edildi.

Bugün Türkiye içerden (kısmen bilinçli kısmen bilinçsiz) ve dışardan fay hatlarından ayrıştırabilmek ve kutuplaştırabilmek için çok ağır saldırı altındadır. İktidar bu yanlıştan bir an önce vazgeçmeli ya da bu yanlışı yapmayacak bir iktidara ivedi ihtiyaç duyulmaktadır. Bilinmelidir ki “Siyasal İslam” böler, parçalar ve un ufak eder. Bu özelliği nedeniyle emperyalizmin teveccühüne her zaman mazhar olmuştur.

Denizcilerin çeşitli maksatlara kullandığı işaret fişeğinin en önemli görevi bir tehlikeyi haber vermesidir. Toplumların da tehlikeye doğru gittiğini gösteren işaret fişekleri vardır.  Nitelikli insanların Türkiye’yi hızla terk ediyor olması, hayali Alman vatandaşı olan bir çocuk, IŞİD için savaşmaya giden gençlerimiz, bir şehidimizin cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Sıvas-Madımak benzeri saldırı, insanlarımızın kendini artık alt kimlikleri üzerinden tanımlamalarındaki artış hızla felakete sürüklendiğimizin bazı işaret fişekleri değil mi?