STRATEJİK MERSİN: V AKDENİZ
Akdeniz İlçemizin ilk yazısında önce tarihi ve genel sorunları, ikinci yazımızda şehircilik ve sosyal sorunları ele almıştık.
Yazımızın sonunda Akdeniz İlçesinin, adeta sorunlara boğulmuş olmasına rağmen, bu sorunların çözümü için iyimser olduğumuzu belirtmiştik.
İyimser olmamıza neden olan sebeplerin ipuçlarını da vermiştik.
Tekrar hatırlatalım kısaca:
1. MUSTAFA MUHAMET GÜLTAK: Akdeniz İlçesi Belediye Başkanı seçilmesi.
2.VAHAP SEÇER: Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanı olarak göreve gelmesi.
Bu iki başkanın tezat ama bir o kadar ilginç benzerlikleri var.
Her ikisi milletvekili olarak seçilmiş ve TBMM Parlamentosunda görev almışlardır.
Her ikisi de bu görevlerden yıllar sonra tekrar yerel seçimlerde farklı partilerde aynı ilde yerel seçimlerde görevlendirilmişlerdir.
Her iki aday da zor gibi görünen ve başkasını daha şanslı gördükleri için, bu iki adayın gösterilmesini dezavantaj olarak değerlendirerek, seçimi kaybedeceklerini sanmışlardı.
Her iki adayın seçimlerden önce parti tabanlarına bağımlı ve onlara hitap eden söylemler yerine çoğu kez parti taban ve yöneticilerinin memnun olmadığı söylem ve partiler üstü yol izleyerek liyakate önem veren kadroların işe gelmesiyle hiçbir menfaat ve gurubun etkisi altında kalmadan halka hizmet vereceklerini söylüyorlardı.
Bu bir riskti ve partinin desteğini almamak hata adaylıkların açıklanmasından uzun süre küsme ve çözülmeler ile hizipçi ve ayrıştırıcı küskünlükler oldu. Derinleşerek devam edeceği sanıldı. Ama bu CHP de sesli ve bağıran bir tepki ile hissedilmesine rağmen AKPARTİ de ise adayı kaderi ile baş başa bırakarak seçilme umudunun zaten olmadığı fısıldanıyordu.
Bütün bunlara rağmen herkesin alışık olmadığı yukarda ki sebeplerden sonra seçilme umudunun da olmadığını düşünenleri şok eden bir sonuç yaşandı.
Dün ki yazımda da belirttiğim gibi, eskiden vekillik yapan, bu iki isim, yıllarca; biri iktidardan yana, diğeri muhalefetten yana, siyaset yaparlarken, en güçlü ve seçilme şansının da daha fazla sebepleri olan seçimlerde, kazanılmayan yerleri, bu sefer ŞEHR-İ EMİN olarak seçilerek kazandılar.
1.Mustafa Muhamet Gültak: AKPARTİ Akdeniz İlçe Belediyesi başkanı olarak hiç şansı olmayan ilçeyi kazandı. Seçilmesi halinde diğer ilerde partisinin yaşadığı sorunları ve hizmete ki aksamaları görmüş olmalı ki çok bilinçli ve Stratejik Oy kullanma bilinci olan Mersinlinin özelikle Akdeniz ilçe seçmenin İlçesinde çok önemli konulara değinmiştir. Din Mezhep ve Irk söylemi yerine şehir sorunlarını dile getirmiştir.
İktidarda olmanın politik ve gerilim yaratan söylemleri yerine Şehir sorunlarını işlemiş.
Halkın arasına karışmış. Halkın anlayacağı dilden konuşmuş. Liyakat ve partiler üstü bir hizmet anlayışı içinde işe koyulacağını ve partizanca çalışmalara fırsat vermeden herkesin başkanı olacağını belirterek halkın hizmetinde olacağını dile getirmiştir. İşçi çıkarmayacağına dair söz vermiştir.
Bunlar güzel ama AKPARTİ buna izin verir mi, vermezse buna rağmen yapar mı?
Seçimden sonra ilk meclis toplantısını varoş bir mahallede yaptı. Tüm mahallelerle ve temsilcileri ile bağını sürdürmeye devam etti. Farklı özelliklere rağmen bu mahallelerde ayrım yapmıyor. Partizanca bir dil kullanmıyor. Akdeniz ilçesinde azınlıkta olmasına rağmen diğer partiler bundan memnun olmuş olmalı ki destek veriyor. Bütçeler ve hizmetler onaylanıyor.
Ama en çok dikkati çeken Mersin genelinde çalışmaların aksamaması için Cumhuriyet ittifakının MHP’ li üyelerinin aylarca gösterdiği engellemelere Mersin Büyük Şehir Belediyesinin borçlanma talebini kabul etmeyen davranışına karşı çekimser oy ile destek vermesidir.
Bu tavır ile sorunların çözülmüş olması çok önemlidir. Partiler üstü ve şehre hizmet anlayışı ile seçimden önce söz verdiği en önemli örneğini göstermiş oldu.
2.Vahap Seçer: Aday Adayı iken bile hiç kimse bağlı olmadan kendi imkânları ile aday olduğunu ve hiç kimseye diyet borcu olmadan seçilmesi halinde görev yapacağını belirtmesi çok önemliydi. Bu ekip olarak göreve gelmek isteyenler için hoş karşılanacak bir durum değildi. Bu sebepten dolayı karşısında yer alanların ve ondan bir çıkar elde edemeyenlerin istemediği bir gelişme ile genel merkeze baskı yapanlardan yerel anlamda menfaatlerine gelmeyenlerin açmış olduğu kampanyaya rağmen aday gösterildi.
Bunun üzerine aradığını bulamayanların kazan kaldırması ve seçime çok az bir süre kala en son adayı açıklanan il olmasına rağmen hiç taviz vermeden çalışmalarını yürüttü. Zamanı değerlendirdi.
Kararlı tutum ile parti dışına düşenleri hızlandırırken iyi niyetli darılmaları ortadan kaldırdı. Dışarıda hizmet isteyen ve partizanlık ile liyakat dışı uygulama, gerilim ve ayrımcılıktan bıkan insanların boşluğu doldurması ile seçimin ilerleyen zamanlarında parti çalışmalarını toparladı. Seçim çalışmalarında da Mersin’e ayrım yapmadan projeleri ile hizmet vermek üzere yola çıktığını ve seçilmesi halinde hizmet anlayışını iş bilen kadrolarla bütün sınırlar içinde ki vatandaşlara çağdaş bir belediye ile çalışacağını ısrarla yeniledi.
Gerçekten mecliste çoğunluğu sağlayan MHP nin meclis üyelerine partinin ayrıcalık bekleyen kadrolarına yeni seçilen kadroların daha işin başında hedefe oturtulmalarına rağmen. Sabırla inatla gerilim yaratmadan kimseyi işinden ekmeğinden etmeden ve parti içinden parti dışından yükselen tepkilere rağmen dirayetini ve ilkeli duruşunu sergiledi. Bayramlardan önce birçok belediye maaş bile veremezken borçlanma yetkisi almamış olmasına rağmen gerekeni yaptı. Çok zor koşularla bütçesi sıfırlanmış borç altında bir belediyeyi devir almış olmasına rağmen iflas belediye aldım sözlerini gerekçe göstermeden mağduriyet edebiyatına sığınmadan ve davalar kavgalar tartışmalar yaratarak gerilim yaratan ve zaman kaybeden bir yol yerine hep seçimden önce söylediği sözlerle görevini yapmaya çalıştı.
İYİMSER KILAN DURUM: Sanırım artık Akdeniz penceresinden seçim söylemlerinin sadece vaat olmadığın ve uygulamaları ile ispatlayan eski vekil yeni iki şehri-i emin sözünde durmaları önemli bir nedendir. Tıkanma yerine çözüm üreten farklı ama memleketin sorunlarını çözmeye çalışmanın düşüncelerin görevde olması çok umut vericidir. Hizmetin en iyi yolunun seçildiğin yerde çözüm üreterek halka hizmet etmektir. Bu da bizim iyimser olmamızın en önemli göstergesi olmuştur.
AMA DİKKAT: Fakat bütün bu iyi niyetli girişimlere rağmen ilerde bu güne kadar olduğu gibi gerilim yaratmayan kavgalara yol açmayan her türlü silahı kullanarak sızma ve şantaj yâda birçok çaba ile engellemek isteyenlere karşı mevcut kadro yetersiz olmasına rağmen iyi bir sınav vererek görevini yapmıştır. Özelikle en zor ve hassas olan AKDENİZ İLÇESİNDE bu sorunların üstesinden gelinen bir başarı varsa bu başından beri izlenen çok yönlü yaratıcı uzlaştırıcı her renge hitap eden çabaların sahada uygulanmış olmasına bağlıdır.
Bu sebepten dolayı en önemli daire olan STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE si ve başkanı Bedrettin Gündeş çok önemli bir başarı göstermiştir. Basın Yayın Daire Başkanı, Duygu Öksüz Canova ve Kültür Daire Başkanı Fatma Yanık ile diğer kadroların görevlerinde şimdiye kadar bunu başarmış olmaları bir başka iyimser olmanın ötesinde umutlu olmamızı sağlayacak aşamalara doğru yol alınacağını gösteriyor. Yeni görevlendirmelerle diğer daire ve birimlerinde stratejik tespit ve çalışmaları yenilenerek güncellenerek ve geliştirilerek Mersine yakışan yeni bir yerel iktidar modeli yaratacaktır.
(Devam Edecek)
