STRATEJİK MERSİN: IV AKDENİZ
‘SEN KİMİN YÂRİSİN, SEN KİMİN ELİ’
Bir önce ki yazımızda Akdeniz ilçesinin önem ve hassasiyetine dikkat çekmiştik.
Diğer ilçelerde bu kadar farklı olmayan ve biraz daha durulmuş bir yapı vardır.
Onu da diğer ilçeleri işlerken göreceğiz.
Ancak Akdeniz her konumuyla ayrı ele alınarak sayfalar dolusu yazılacak ve üzerinde durulacak konularla değerlendirilmeli ve ortak akıl ile çözüm yoları bulunacak sonuçlara odaklanacak bir yol haritası izlenmesi gereken bir ilçedir.
Öncelikle bunu belirteyim şimdiye kadar ‘sol’ ve ‘sosyal demokrat’ düşünceye yakın ilçe belediye başkanları seçilmiştir. Son seçimde de böyle olacağı düşünülmüştü. Uzun süre iktidarda olan AKPARTİ ve onun yerel belediyecilik döneminin en güçlü ve imkanları sefer etiği zamanlarda bile bırakın Akdeniz ilçesini Mersinin bir çok ilçesinde belediye almakta zorlanan yerel seçimlerde son seçimde Akdeniz ilçe belediyesinin seçimlerinde AKPARTİ nin aday çıkarması bile prosedür gereği olarak görülmüştü.
Ancak bu son seçimde yapılan yanlış değerlendirmeler ve yine demek oluyor ki yapılan çalışmalar yeterli olmamış olmalık ki herkesi şok eden bir seçim sonucu çıktı. Bu seçimde en az şans verilen aday MUSTAFA MUHAMET GÜLTAK Türkiye çapında belediyeler patır ‘patır’ dökülüp büyük şehirleri ve ilçeleri kaybeden AKPARTİ’ nin Mersinin en zor ve hassas ilçesin de seçimi kazanarak büyük bir başarı elde eti.
Gerçekten bu konuda çok şey yazmak mümkündür.
Ama biz bütün bunları bir tarafa bırakarak bu seçimi çalışmaları ve izlediği politika ile söylemleri ve seçimden sonra yaptıkları ile yeni dönemde en zor ilçede çalışacak olan yeni ilçe başkanını kutlayarak ve başarılar dileyerek önümüzde ki dönemlerde yapacaklarının partiler üstü çalışmalarla elde etiği başarının tesadüf olmadığını ispatlaması gerekir.
Yıllardır uygulamaları, yaptıkları ve yanlış tercihlerin, dayatmaların yol açtığı aday ve çalışmalarla alınan sonuçlardan CHP, HDP ve diğer muhalefet partilerinin elerinde avucunda olduğunu zannettikleri seçimi nasıl kaybettiklerini umarım görmüş ve ders çıkarmışlardır.
Şimdi Akdeniz İlçesine tekrar dönelim.
İlin en önemli zor ve bazen karamsarlığa düşürecek olan sorunlar bu ilçededir.
Şehrin girişi: Yeri geldiğinde cennetten bir köşe, turizm şehri, Akdeniz’in İncisi, Tarihin Açık Hava Müzesi denilen Mersinin ‘gözü rahatsız edecek ve nefesini daraltacak’ olan bir anakent ‘şehre girişin en kötü örneğini seçme yarışı’ yapılsa ancak bu giriş olur.
Çarpık Sanayi: Verimli topraklar üzerine kurulan ve yerleşim alanları ile iç içe bir hal alan kalmış birkaç sanayi ve fabrika maalesef zehir saçmakta ve ekolojik dengeyi bozarak ve sahil şeridi ile dereleri ve etrafı kirletmektedir.
Sosyal Yaşam: Birçok mahalleye toplu taşımacılığın bazı yerlere saat: 20.00 dan sonra bazı yerlere de saat:22.00 dan hizmet vermemesi üzerine şehir merkezi ile ulaşım sona eriyor. Bu durum insanların dışarı çıkması sosyal yaşam merkezleri olan sanat kültür festival çarşı komşu eğlence gece konferans ve etkinliklere katılmamasını ve eve kapanmasına yol açmaktadır.
Sosyal Farklılık ve Uyum: Akdeniz ilçesi Türk, Kürt, Arap, Roman ile bunların farklı yapılarından kaynaklanan ayrı mezhep ve inançlardan insanların olduğu ve hepsinin yoğun olarak bulunduğu tek ilçedir. Ayrıca bunlara şimdilik durumu tanımlanmayan (Misafir, Mülteci, Göçmen, Sığınmacı) Suriyelileri de katarsak nasıl bir sosyolojide olduğunu görürüz. İlerde bu durumun da ne kadar önemli bir çabayla bilimin her dalından izlenecek bir işbirliğinin sabırlı ve akılı sonuçlarını hazırlamak gerektiğini şimdiden belirtiyorum.
Şehirleşme ve dönüşüm: Varoşların hâkim olduğu ve şehir yaşamın her konforundan uzak olan buradaki mahallerin dönüşümü ve izlenmesi gereken yolların belirlenmesi.
Mahalleler arası ilişkiler: Birbirine çok yakın olan ama birbirleri ile hiç ilişkide olmayan farklı dil, din, mezhep ve kültürlerin yıllarca gerilimden kaynaklanan ayrıştırılmış yaşamlarının birlikte yaşama çerçevesinde kaynaştırılması için faaliyetlerin yaratılması.
Tarım Alanları: Bu alanların korunması ve verimli işlenmesi,
Tarih: Geçmişten günümüze gelen değerlerin korunması,
Sağlık: Sağlığa zarar veren sanayi ve işletme ile çalışma koşularının ortadan kaldırılması. Sağlık merkezlerinin halkçı ve katılımcı zihniyet ile artırılması kontrol edilmesi ve uygulanması. Bunun İçin Kreş, Kadın Sağlığı Merkezleri, Ambulans ve engeli ile yaşlılara hizmet verecek çalışmalar ve bu çalışmalar için uygun yer istasyon araç ve personelin bulunması kurulması ve istihdam edilmesi.
Spor: Bedensel ve ruhsal gelişmeler ile sağlıklı nesillerin yetişmesi ile yetişkin ve emeklilerin spor yapmasının cazip hale getirilmesi ve bilimsel çalışmalar ve desteklerle sağlanması ve güçlendirilmesi. Spor yapmak isteyen her yaşta ki kişiye bu olanakların sağlanması gereklidir.
Aslında Listeyi uzatmak mümkündür.
Ama bu ve buna benzer birçok sorunun çözümünün eski siyasi gerilim ve kutuplaşma yerine daha akılcı memleket sever ve yaşadığı yeri değerli kılan partiler üstü bir işbirliği ile çözmenin en doğru yol olduğunu söylemeye sanırım gerek yoktur.
Bütün bu olumsuz tabloya rağmen bizi umutlandıran çok önemli bir sonuç var.
Bu sonuç Merkez ilçenin Seçilmiş Akdeniz Belediyesi Başkanı:
Sayın, Mustafa Muhammet Gültak
ile
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı:
Sayın Vahap Seçer’in göreve gelmiş olmasıdır.
Her ikisinin bu zor zamanda ve oldukça önemli bir oyla seçilmiş olması onların güçlü bir uygulama iradesi ile işe koyulmaları için çok önemli bir moral kaynağıdır.
Bir ortak noktaya daha dikkat çekmek isterim.
Her iki başkanda TBMM de bir dönem Milletvekilliği yapmıştır.
Orada seçilmiş olmak ve görev yapmak, aynı zamanda hizmet ve uyumlu çalışmanın onlara bir kez daha, yerel anlamda birlikte çalışmayla ödüllendirmiştir.
Uyumlu, partiler üstü hizmetin de tecrübesi ve fırsatı ile yapacaklarının TBMM penceresinden hem VEKİL, hem ŞEHRİ EMİN olmanın sorumluluğunu verdiğini unutmayarak çalışmalarını ve bu erdemle yürütmelerini istemiştir.
Bence bu alanda iyimser olmamıza neden olacak gelişmeler oldu.
Bu gelişmeler ve bu gelişmelerin ışığında yapılan ve yapılacağına inandığım stratejik çalışmalar ve gelişmelerden bahsedeceğim.
(Devam edecek)
