‘’SEN KİMİN YÂRİSİN, SEN KİMİN ELİ’’
GİRİŞ
Eski tarihten günümüze kadar Mersin ilimizin farklı kültür ve yaşamı ile birçok devletin önemli merkezi olarak günümüze kadar devam eden bir sürekliliği vardır.
Bu günde geçmiş yıllarda olduğu gibi Akdeniz’e 148 km’ si ise kumsaldan oluşan,
324 km sahil şeridi vardır.
Kuzeyinde ise Akdeniz’e paralel olarak uzanan ve dünyanın en genç dağlarından olduğu söylenen Toros dağları vardır.
Sarp ve yüksek yapısı zengin bitki çeşitleri ve ormanlarıyla Toros’ları kuzeye doğru aşmak için iki yol vardır.
Sartavul ve Pozantı’dan geçmektir.
Bu geçitlerin arası da önemli uygarlıkların beşiği olmuştur.
Bu sebepten dolayı mitolojiden günümüze kadar her alanda önemli bir yerleşim, ulaşımın sağladığı her gelişmeden, değişmeden nasibini almıştır.
Akdeniz ve Toros’lar arasında kalan uzun ve geniş ova ile bu ovada kuzeyden güneye uzanan Göksu, Tarsus Çayı, Seyhan, Ceyhan ve diğer akarsular ile binlerce dere ve gölletin de sağladığı kaynaklarla Çukurova bereketin merkezi olarak yer alır.
Çukurova’nın en önemli illerinden Mersin, Liman kenti olunca da zaten sosyal yaşamın en önemli ve değişime en çok yatkın olan dışa açık medeniyetlerden yararlanan ve etkilenen özeliği ile varlığını korumuştur.
Bu olumlu ve bezende olumsuz olan etkilenmeler Mersinin stratejik ekonomik coğrafik sosyal ve siyasal yapısını çok etkilemiştir.
Hem ulusal hem de uluslar arası etkileyen ve etkilenen bu yapısını bir seri yazı ile sizlerle yeni dönemde paylaşmak istiyorum.
Bir taraftan yukarıda anlattığım tarihten bu yana gelen özeliklerinden kaynaklanan Mersinin geçmişini, diğer taraftan yeni dönemde yönetime gelen Mersin Büyükşehir Belediyesinin yönetimi ve bu yönetimin en önemli görevini üstlenen Stratejik Dairesi ve Onun Başkanı: BEDRETTİN GÜNDEŞ’ in almış olduğu sorumluluklar önümüzde ki günlerde çok büyük rol oynayacaktır.
Güneyde çok güzel ve bıçkın ada olma özeliği ile Kıbrıs var.
Kıbrıs’ın kuzeyinde Türkiye için çok büyük değer taşıyan ve uluslar arası deniz karasularının genişliği ve savunma amaçlı güvenliği için yer alan KKTC ile güneyde yer alan AB’nin en stratejik turistik ve tarihsel köklere sahip olan ülkesi Kıbrıs Rum Devleti yer alıyor.
Yıllardır sorunların çözülemediği bu adanın güzel olması esrarengiz bir şatonun içinde her zaman kopacak fırtınalara gebe bir gerilim potansiyeli yatıyor.
Şimdide onun çevresinde bizimde dışarıda tutularak aranmakta olan doğal gaz sondaj çalışmaları bütün dünyanın dikkatini çeken bir gerilime yol açan ve ülkemizin en önemli sorunu olan bu gelişmeler her zaman olduğu gibi en çok Mersin’i ilgilendirmektedir.
Ülkemizin güney sınırlarında ki sorunlar ve bu sorunların çözümü için yapılan uluslar arası ticari turizm ve siyasi çalışmalar da Mersin üzerinden yapılan Suriye, Irak, Lübnan, İran ve Mısır Libya, Yunanistan ve birçok ülke ile yapılan ziyaret ve çalışmalarda Mersin merkezinden yürütülen çalışmalarla olgunlaşıyor. Daha sonra da devletlerarası uzlaşı ortamına katkı sağlayacak projelerin önünü açıyor. Bütün bunların yürütüldüğü bir ortamda Mersin 350.000 den fazla Suriyeli (sığınmacı, mülteci, misafir, göçmen) adı konmamış insanın olduğunu düşünerek ayrıca Adana, Osmaniye, Hatay, K.Maraş, G. Antep ve diğer illerinde birlikte davranması ve güçlü yapılarla dışarıya açılması için güç sarf ediyor. Diğer taraftan sınır ileri olan Konya, Karaman, Afyon, Isparta ve Antalya ile Aksaray ve Kayseri içinde önemli bir kapı ve lojistik merkezi olmanın Kara, Deniz, Demir ve Havayollarının ulaşımından kaynaklanan gümrük ve depolama ile serbest bölge çalışmalarının deneyim ve avantajlarını ortak ve paydaşlarına sunan bir strateji sunuyor.
Bütün bunları da Büyükşehir Olma sorumluluğu ve her ırktan cinsten mezhepten ve düşünceden olan insanların yapısını göz önünde bulundurarak ve ayrım yapmadan sınırları içerisinde yer alan demografik yapısı ve uzlaştıran birleştiren ve üretime katan kültür ve çalışmalarıyla yürütmeye ve sorunlara çözüm yolu bulmak zorundadır.
Birçok ilin tekdüze ve homojen olan yapısına karşılık Mersinin demografik bütün renklere sahip olan özeliği aynı zaman 13 ilçeden oluşan coğrafik konumunun da farklı siyasi düşüncelerle MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ sınırları içerisine temsil edilmesi yeni seçilen VAHAP SEÇER den çok şey beklenmektedir.
Yıllardır varlık içinde yokluk çeken ve artan, biriken ve artık bekletilemeyecek olan sorunları vardır.
Bu sorunlarında çözülmesi MBŞB Başkanı Vahap Seçer’e ve onunla uyumlu çalışan Mersin’in sorunlarını çözmek için kendi menfaatleri yerine Mersin’in menfaatlerini göz önünde bulundurarak çalışacak olan ilçe belediye başkanlarına büyük görev düşmektedir.
Tabi ki bununda çözümü bütün bu farklılık, sorun ile zenginlik yaratacak olan yapıların partiler üstü başarı ve meziyeti olan liyakatli kadrolara görev verilmesiyle mümkündür.
Bu kadroların arasında STRATEJİK DAİRESİNİN çok önemli bir sorumluluğu vardır.
Çünkü strateji; adı üzerinde hassas, önemli, acil çözüm gerektiren ve güvenlik amaçlar başta olmak üzere, yaşamı kolaylaştıracak çözümlerin uzun yol haritasıdır.
Bu uzun yolda bu dairenin başında yer alacak kişi Mersin’in geleceğinde Önemli bir rol oynayacaktır.
Tabi ki bu başarı da en çok en büyük sorumluluğu alan BŞB başkanının hanesine yazılacaktır.
Bu göreve gelen kişinin gece gündüz demeden bütün ilçelerin yönetimlerine uyum sağlayan ve bu uyum ve başarının da ilmik ‘ilmik’ örülmesi için canını dişine takan, takip eden uygulayan ve olgunlaşan projeleri yürütme birimlerine ulaştıran bir yetenekte olması gerekir. Yaptıkları belki onun farkına bile varılmayacak kadar gözden uzak olacaktır.
Ama bir o kadarda yaptıkları ile bütün şehirde yaşayan yediden yetmişe herkesin geleciğini huzurunu ve çağdaş bir ilin kurulmasının adsız kahramanı olacaktır.
Halkımız kendisine hizmet edeni geç fark eder ama fark etiği adsız kahramanları asla unutmayarak tarihe geçecek bir namla bağrında taşıyarak hatırlayacaktır.
Tarihte bunun örneklerini görmekteyiz.
Bir sonraki yazımız da seçilmiş Şehri Emin; Vahap Seçer’in en önemli daire olan Stratejik Daire Başkanlığına getirdiği, Sayın, Bedrettin Gündeş’e sözü vereceğiz.
Diğer taraftan liyakatli ve yerinde bir karar olup olmadığına görmeye çalışacağız.
(Devam Edecek)
