Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

GLOSEP: FİKİR, OLUŞUM, DÖNÜŞÜM VII

GLOSEP: FİKİR, OLUŞUM, DÖNÜŞÜM VII

KAPİTALİST TOPLUM V

EMPERYALİZM

Burjuva sınıfının ulusal pazarını kurması ve öz sermayesini oluşturmasından sonra ülkede hâkimiyeti ele geçirmiş olur.

Piyasayı kontrol altına alarak, gümrük kapılarını da kurarak dışarıdan gelen ürünleri de engellemiş olur.

Bu gelişmeler onun güçlenmesine ve sınırları içerisinde devlet yapısını sağlamlaştırmasına, kendi sınıfının yararına uygun yasama, yürütme ve yargı erkiyle de kapitalist Toplumun en gelişmiş aşamasına girebilmek için işçi sınıfının kayıtsız şartsız kendisine hizmet edebileceği bir aşamaya gelmesinin şartlarını da yaratı.

Kapitalist devletin geldiği bu aşama: EMPERYALİZM idi.

Sermayenin artık dışarıya mal satması gerekiyordu.

Bunun içinde talep yaratması ve bu talebi karşılaması lazımdı.

Çünkü iç pazar artık doymuş seviyeye gelmişti.

Bu pazarın kontrolü kendi elindeydi.

İşçi sınıfının sömürülmesinden elde edilen artı değerle ulusal pazardan elde etiği öz sermayeyle diğer sanayi gelişimini tamamlayan ülkelerden önce dış pazarlar bularak ve ucuz hammadde temin ederek büyümeye devam etmesi lazımdı.

Avrupa da sanayi devrimini tamamlayan ülkeler artık dış pazarda rekabet ederek dünyanın paylaşılması için savaşım vermeye başladılar. Bu aynı zamanda mal satışı hizmet satışı olduğu gibi orada bulunan zenginlik kaynaklarının da sömürülerek kendi ülkelerine taşınması ve işlenerek tekrar fahiş fiyatlarla o ülkelere satılmasıdır. Bu sanayi devrimini tamamlayan ülkelerin kendi ülkelerinde elde etiği sermaye ve gücünü kendi ülkesinde çalışanların daha fazla ve ucuza çalıştırılmasından kaynaklanıyordu. Devlet yapısı da avantajlı olmayı sağlayacak işsiz insanlarında işsiz ve yaşama zorluklarından dolayı her an işçiye karşı yedekte tutulması sağlandı. Bu şartlarla işçinin işine son verecek bir imkânı da koz olarak burjuva elinde bulundurdu.

Zamanla dışarıya yapılan satışlar ve orada ki pazar çalışmalarından elde edilen avantajlarla oradan getirilen hammadde ve orada ki ülkelerin durumuna göre sömürge anlayışlarının da dönemini başlatmış oldu.

Sömürgeci ülkeler hem ülkeleri işgal ediyor hem vergi alıyor hem de oranın devletlerini bağımlı hale getirerek borçlandırıyordu.

Zamanla çalışanları da kendi kurduğu düzenle baskı altında çalıştırarak emeğini sömürüyordu. Böylece kendi ülkesinde yaratığı artı değer dışında başka ülkelerde de sömürgeler oluşturarak artı değer yaratan sömürge düzeniyle tekelci devlet yapısına doğru ilerliyordu.

Birçok sömürgenin devlet yöneticilerini de işbirlikçisi haline getirdi.

Konumuza doğru ilerlerken aslında bu aşamada iç pazarın dışında dış pazarda elde edilen güçlerin uluslar arası boyutla ifade edilecek olan uluslar arası rekabeti ve bu rekabetin zamanla kanlı savaş ve işgallere kadar ilerleyeceğinin zeminini hazırladı.

Kendi sanayi devrimini ilk tamamlayanlar ve bu sanayinin gücü ile dışarıda ilk pazarları elde ederek sermayenin de daha da çok artıranlar güçlendiler.

Bu güçle devlet yapısını en gelişmiş silah ve savunma sistemini kurarak amaçlarına daha rahat ulaşma yoluna girmiş oldu.

 Bu güçlü Ordu ve devlet yapısıyla da dünyayı ele geçirmeye başlamış oldular.

Kendi sınırlarının dışına çıkarak dünyanın pazarlarında hâkimiyet kurmak için rekabet eden ve bu rekabetin her yollu ile güçlenen ve birçok devleti de kendisine bağımlı hale getiren uluslar arası sermaye gücü ile askeri güç kazanan sınıfa, Uluslar arası Tekelci Sermaye Burjuvazisi kapitalist aşamasına da EMPERYALİZM adı verildi.

Bu dönemde bu sınıfa karşı kendi ülkesinde emekten yana üreten ezilen ve ezilenden yana öncülük yapan sınıfa Proletarya sınıfı adı verildi. Proletaryanın müttefikleri de vardı. Bu müttefikler; tarlada yer alana köylü, küçük esnaf, tüccar, zanaatkar beyaz yaka emekçileri, eğitim ve ara elemanlar ile geniş işsizlerin ve lümpen proletarya ile işçi sınıfı aristokratı adı verilen tabakalardı.

İşsiz olan ve herhangi bir vasfa sahip olmayan, becerileri olmasına rağmen iş bulamayan ve sokakta yaşamak zorunda kalan insanlar da vardı.

(Devam Edecek)