Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Murat Kubat

Murat Kubat  |  BERLIN

muratkubat4@gmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

Buyrun ben Müslüman’ım!

İslam’ın Batı’daki imajı ve algısı malesef çok da olumlu değil.

Bu olumsuz algının oluşmasında, beslenmesinde ve büyütülmesinde hiç kuşkusuz birçok etken var.

İslam’ı, yaşatmayı değil, öldürmeyi meslek edinen terör örgütleri üzerinden tanımak İslam’ı hiç tanımamaktır.

Burada birkez daha vurgulayım: İslam öldürmeyi değil, yaşatmayı esas alır.

İslam’ın olumsuz bir şekilde algılanmasında, bu olumsuz algı üzerinden siyaset üreten güç odaklarının payının da büyük olduğunu ifade etmeliyim.

Ellerindeki iktidar aygıtları ve medya aracılığı ile bu olumsuz algıyı inceden inceye işliyorlar; İslam’ı yanlış tanıtıyorlar; zihinlerdeki İslam algısını bozuyorlar ve İslam ve Müslümanlar hakkında olumsuz ön yargıların oluşmasını sağlıyorlar.

Kelime manası olarak barışı ve güvenliği bünyesinde taşıyan İslam’ın terörle anılması, zihinlerde güvensizliği ve kaosu çağrıştırması ne yaman bir çelişki.

İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) yaşadığı toplumda, hem de kendisine düşmanlık edenler tarafından ‘El Emin’ yani ‘güvenilir kimse’ sıfatı verilmiş olduğunu da hatırlayalım.

Bilhassa Batı’da yaşayan Müslümanlara dinleri ve kimlikleri üzerindeki olumsuz algının, ön yargıların ortadan kalkması için büyük iş düşüyor.

Çoğu defa ön yargıları yıkmak, atomu parçalamaktan daha zor. Fakat güzel çalışmaların olması bizleri geleceğe dair daha da umutlandırıyor.

İşte; ‘Buyrun, ben Müslüman’ım’ aksiyonu bu örnek çalışmalardan bir tanesi.

Bu aksiyon, İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) teşkilatlarının üç yıldır gerçekleştirdiği bir aksiyon.

Aynı havayı teneffüs eden, aynı mekanı paylaşan insanların birbirlerini tanımasına fırsat veren, toplumda bir arada yaşayan insanların birbirleri hakkında oluşmuş/oluşturulmuş ön yargıların yıkılmasını sağlayacak bir aksiyon bu. 

Avrupa’nın farklı ülkelerinde, hatta Kanada ve Avustralya da buna dahil, yüzlerce noktada kurulmuş stantlarda yüzlerce genç ‘Buyrun, ben Müslüman’ım’ diyerek insanların sorularına cevap vermişler.

Yapılan açıklamaya göre, 175 bin kişiyle görüşülmüş, konuşulmuş, tanışılmış ve onların sorularına cevap verilmiş.

Böyle bir etkinlikten dolayı IGMG yöneticilerini, bu çalışmaya omuz veren güzel insanları kutlamak gerek.

Bu gibi aksiyonların daha da büyümesi, daha da yaygınlaşmasını ümit ediyoruz.

Batı’da aşırı sağ gruplar tarafından körüklenen nefret dili ayrıştırıcı, ötekileştirici bir dil iken, ‘Buyrun, ben Müslüman’ım’ gibi aksiyonlar, birleştirici, bir araya getirici, tanımayı ve tanışmayı eksene koyan bir dilin yansıması olarak hayat buluyor.

Son aylarda ve haftalarda cami kundaklamaları toplumsal huzuru bozan nefret dilinin bir yansıması iken, ‘Buyrun, ben Müslüman’ım’ gibi aksiyonlar, ihtiyacımız olan, birlikte yaşamı güçlendiren sevgi ve saygı dilinin bir yansıması olarak ortaya çıkıyor.

İşte bu çalışma ile; yıkıcı bir dil değil, yapıcı bir söylem inşa ediliyor.

Bu aksiyon ile ‘Bizi tanımlamayın, bizi tanıyın ve gelin tanışalım; bizi bizden öğrenin’ deniliyor.

Bu aksiyonun, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’i andığımız, anlamaya çalıştığımız bir etkinlik olan ‘Kutlu Doğum Haftası’ etkinliklerinin akabinde yapılması da anlamlı. Çünkü Hz. Peygamber toplumda kin ve nefretin değil, sevgi, saygı, barış ve güvenliğin tesisi için çalışmıştır.

Nefret dolu bir kalbe, yumruk haline getirilmiş bir ele ve kin saçan bir dile sahip olanların ortaya koyduğu eylemler ile; sevgi ve merhamet dolu bir kalbe, çiçeklerle dolu bir ele, tebessüm eden bir yüze, selam diyen bir dile sahip olanların eylemleri aynı olmaz.

Yani demem odur ki;

Herkes kalbinde, elinde ve dilinde olandan verir.