Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

GLOSEP: FİKİR, OLUŞUM, DÖNÜŞÜM III

GLOSEP: FİKİR, OLUŞUM, DÖNÜŞÜM III

KAPİTALİST TOPLUM

(FEODALİZMİN BAĞRINDA)

İlk iki bölümde anlattıklarımız aslında konumuz olan ve kapitalist toplumda ortaya çıkan yapının çerçevesini çizmek içindi.

Çünkü daralan alanların sahipleri tapulu mallar ve tüm Dünya nerdeyse ÖZEL MÜLKİYET diye adlandırılan bir sahiplenmeyle KAPİTALİSTLERE PARSELLENDİ.

Biz yine Feodal toplumda mevcut olan toprak ağaları ile köylüler arasında ki mücadelenin temelinde yatan toprak ağalarının daha çok toprak sahibi olmak isteme sebebine dönelim.

Bu istekleri için de diğer özel mülkiyet sahiplerinin yani diğer toprak ağalarının topraklarını ele geçirmek ve bu güçle daha çok toprak, daha çok köylü, daha çok asker ve devleti için daha çok hizmetliye sahip olmaktır.

Güçlü devletin imkânları ile iktidarını sağlamlaştırmaktır.

Bu evreden sonra tekrar toprak ve sınırların artmasından kaynaklanan güçle beylik, imparatorluk ve krallık ile yeryüzünün tanrı temsilcisi vasfıyla egemenliğini sürdürmek, feodal yapıyı egemen kılmak için her şeyi yapmaktır.

Tabi ki bu güç ve iktidar yarışının da kaçınılmaz olan tarafları kendisini daha sağlama almak için kurduğu devlet yapısında yetişenlerin eğitimle elde etiği yetenek ve güçler, askerlikte, savaş araçlarının üretiminde, savaşlarda savunma amaçlı üretim ve eğitim zamanla okular, üniversiteler, bürokratlar, tüccarlar, gezginler ve düşünürlerin de ortaya çıkmasına neden oldu.

Bunlar harcıâlem denizaşırı seferlere, bu seferler için ahşap, metal ve diğer alanlarda meslek ve zanaatkârların da oluşmasına neden oldu.

Ama bütün bunlar olurken hâkim sınıf Feodal Toplum yöneticileri kendi aralarında ki gücü açmak ya da kapatmak için himayelerinde ki köylü serf ve hizmetlileri daha çok çalıştırmak zorunda kalıyorlardı.

Bu alanda da, savundukları din ve zamanla oluşan mezheplerinde, kendilerince yorum ve uygulamalarından kaynaklanan, gökyüzünde ki tanrının, yeryüzünde ki temsilcisi, olması sıfatı ile her acımasızlığı yeri geldiğinde çalışanların üzerine uyguluyorlardı.

Köylüleri daha çok çalıştırıyorlar savaşlara sürüyorlar ve yaşına cinsiyetine bakmadan amaçları için kullanıyorlardı.

Ancak bu toplumda savaş, eğitim, gezgin, zanaat ve meslek ile ticaret yapanların sağladığı avantajlarla hâkim sınıfın güçlenmesi ve zenginleşmesine katkıları göz ardı edilemeyecek ölçüde oluyordu. Hakim ve güç isteği FEODALLERİN bu ayrıcalık kategoride olanlara farklı kalaylıklar sağlamasına da neden oluyordu. Bu kolaylık ve ayrıcalıklar bir kuvvete sahip olmalarını da beraberinde getirdi.

Feodal toplumda ki bu sınıfsal kategoriye BURJUVA adı verildi.

Burjuvalar Feodal toplum içinde ilerde bir devrim yapacak imkanları da bulacaktı.

Öyle ki daha çok bilen yorumlayan düşünen toplumun daha geniş kesimini tanıyan onların da yakınında olmalarından kaynaklı dayanışma ve üretimden doğan ilişkiler artmaya başladı.

Bu Burjuvalar halkın sorunlarını görüyorlar yönetenlerin acımasızlığını ve bazen kendilerine karşıda yapmış olduğu baskı ve engellemelerin daha yararlı ve adil bir toplum biçiminin kurulması üzerinde kafa yoranları dönemini başlattı.

Onların önünde duran en büyük güç Gökyüzünde ki tanrı ve onun yeryüzünde ki temsilcisidir. Feodal, Derebeyidir.

  Onun gücünün halk üzerinde acımasızca uygulanmasının da sözcüleri rahipler papazlar ve kilise temsilcileridir.

Bu inanca karşı protest bir inançla karşı koymak için de sahip oldukları fikirlerin en olgun dönemi olan RÖNESANS VE REFEORM hareketleri ve Burjuvaların sahip oldukları yenilik girişimcilik ve mevcut düzenin acımasızlığına karşı daha özgür ileri toplumsal amaçlar ileri sürerek başlayan çalışmalar zamanla çok güçlendi.

1789 Fransa İhtilalı ile de bütün dünyayı saran bir dönemi başlattı.

Burjuvazinin öncülüğünde köylü ve ayaktakımını da yanına alarak sanayi devriminin önünü açan bu devrime KAPİTALİST TOPLUM adı verildi.

(Devam Edecek)

Semir Bolat